Güzel Karamürsel'de, güzel bir havada, güzel insanlarla..Bugün işte böyle güzel geçti..
Çeşitli transferlerle meşgulüm ya bir yandan da, biraz da denemelerle geçiyor işte günlerim. Sıra rub-on transferlerdeydi..Ne yapacağımı bilemediğim kalan son bir kaç limonata bardağından ikisinde gerçekleşirdim denemelerimi, onları vazoya çevirme ümidiyle..
Belki cam üstüne olduğundan, uygulama sulu transferdeki kadar başarılı olmasa da, bu eksik-gedik-kopuk transferler eski bardaklarıma eski bir hava da vermediler değil..
Desenler ince, desenler zarif..Ne yalan söylemeli bütün sıkıntısına rağmen insanda tekrar tekrar deneme isteği de uyandırıyor. Bilmiyorum, şu an kesin bir şey söyleyip sonra yalancı çıkmak da istemem, bakalım, belki bir gün bir yerde, bir şeylerin üstünde, yine...
Görüyorsunuz, açık hava insana iyi geliyor, her daim umut veriyor insana, savaşma gücü veriyor, yeni şeyler deneme enerjisi veriyor, dışarının güzelliğini eve taşıma heyecanı veriyor..Önemli olan da bunu kaybetmemek belki de.."Yaşamak insanın nefes aldığı anlar değil, nefesinin kesildiği anlar"mış ya, belki de her tür güzelliği görmek, heyecanlanmak, hep bir önceki günden başka olmaktır yaşamak dedikleri.. Umutsuz, yılmış, sönmüş, susmuş anları yaşanan anlardan çıkarınca geriye pek de bir şey kalmıyorsa kötü, geç kalmayın atın biraz kendinizi dışarı..
Başka heyecanlarda yine buluşmak üzere, iyi geceler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ne dersiniz?