30 Mart 2017 Perşembe

Sodalı Poğaça




Ne zamandır tarif vermeyişimi, akıllandığıma yormayın..Galiba dışarıdan bir şeyler yemeye fazla dadandık bu aralar.."aayy, ne sağlıksız" :)) O zaman hemen ev yapımı, sağlıklı (!) bir tarife geçelim hemen..Balkonlarda, bahçelerde kahvaltı mevsimi yaklaşırken, piknik sezonunun eli kulağındayken, ya da hemen pişirip yemek için işte..Kıtırık, ekmeksi bir poğaçadan çok çörek havasında..Eee, sodalı işte..Hem mayalı,hem sodalı, hem de sağlıklı (!)..ev yapımı ya, o açıdan :))



1 şişe Soda     
1 su bardağı Sıvıyağ     
40 gr.Instant Maya     
1 Yumurtanın Akı     
1 tatlı kaşığı Toz Şeker     
1 tatlı kaşığı Tuz     
4 su bardağı Un
Üzeri: 
1 Yumurtanın Sarısı 
2 çorba kaşığı Susam

Bir kapta tüm hamur malzemesi yoğurularak oda sıcaklığında üzeri kapalı şekilde 30 dak. bekletilir. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp yuvarlanarak yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir. Üzerlerine yumurta sarısı sürülüp, susam serpilir. 190 C fırında 25 dak. pişirilir.

Afiyet Olsun..

29 Mart 2017 Çarşamba

Kasada Deneme


Aniden bir şimşek çaktı beynimde, koştum, mutfaktaki bıçaklık, karabiber değirmeni, tuzluk, ıvır-zıvır kasasını aldım elime..Sulu transferleri çıkardım yaydım ortalığa, biraz da su bir çay tabağında, bir de cımbız..Sulu transfer cam, porselen dışında da gayet güzel oluyormuş, denemeden bilemiyor işte insan..El yazısı gibi yahu, hoşuma gitti çok..



Gel gör ki malzemeyi iyice de sabitlemek lazım..Yarı mat vernikle geçtim üzerlerinden..Hem transferlerin, hem de renk farkı oluşmaması için tüm sandığın kenarlarından..Hem transferin şeffaf kısımlarının parlaklığını aldı, hem ahşaba iyice yapıştırdı, hem de sandığın kendi rengini daha bir canlandırdı sanki..Biraz daha sulu transfer yazılardan bulayım, nerelere yapıştıracağım daha, nerelere :))




28 Mart 2017 Salı

Tertemiz


Bu aralar elim hep temizlik bezlerine gidiyor, renk renk kurulama bezi, mutfak havlusu, tığ işi el bezleri, kenarları oyalanmış, fistolanmış  havlular, bezler, silmeye, parlatmaya, ağartmaya yarayan her şey..Hamarat olmadım hiç ben, kısıtlı her zamanımı bir yerlere ovalamaktansa okumaya, üretmeye, sevdiklerime ayırmaya gayret ederim hep..Ama ya bu aralar üzerimdeki bu arınma hali? Siz de kirlenmiş, eskimiş, pörsümüş hissediyor musunuz kendinizi? Modern hayatın üzerimize sinen o egzoz kokusu, bacaların kustuğu kara dumanlar üzerinize yapışmış, hatta denize sızan mazota bulanmış bir martı gibi kanatlarınızı taşıyamaz, ayaklarınızı hareket ettiremez hale geldiğinizi hissetmiyor musunuz?


Galiba kirlettiğimiz doğa, yitirdiğimiz insanlık, her gün kendimizden, ruhumuzdan kaybettiğimiz bir şey öyle üst üste geldi ki, kirliyiz artık..O pembe-beyaz, süt kokulu bebekler olarak kalamadık işte..Dahil olduğumuz kötülükler, yanından bakarak sadece bakmakla ve üzülmekle yetinerek geçip gittiğimiz lağım çukurları, evimize kadar sinmesin diye camı-pencereyi kapattığımız o insanı tıkayan, gri, ağır bulut artık üzerimizden akıyor sanki..Nasıl temizleneceğiz hep birlikte, nasıl döneceğiz ilk halimize, nasıl olacak bu işler? Galiba kendini, ruhunu, çağını temizleme telaşı içimdeki bu temizlik merakı..

Tamam, biraz daha mutfak havlusu..En emicisinden, kenarları en dantellisinden, en mis kokulusundan? Peki kaç havlu temizleyecek hepimizi? Ya da hala temizlenme umudu var mı iliklerimize işlemiş, terimizden fışkıran bu kötülüğümüzün, tüketen, eriten, yiyip bitirmekten başkasına meyletmeyen bu aç gözlü nefsimizin? Bir gece aniden hepimiz yok oluversek bu dünyadan sahte oyunumuzun sadece kendimize kazandıran kuralları ile birlikte, yeni, tertemiz bir insanlık doldurur mu yerimizi ertesi sabah?   

25 Mart 2017 Cumartesi

Kumaş Sepet



Bu minicik kumaş sepet aslında kalınca bir "+" işareti şeklinde..Kenarlarını, köşelerine dikilmiş düğmelerden geçen iplerle birleştirince minik bir sepet çıkıveriyor ortaya..





İlgilenenler için biraz daha detay fotoğraf..Netten buldum tarifini ve en sevdiğim şekilde, "adımları takip ederek" diktim bir tane de kendim için..Ben yeniyim dikiş makinası başında, böyle kolay projeler lazım bana..Tam benlik..

24 Mart 2017 Cuma

Motifler



Kitaplardan motiflere devam..Özellikle de seyahate gidip dönerken o kısa ve hummalı yolculuk öncesi-sonrası zamanlarda hızlı ve eğlenceli bir iş bu motiflerle oynamak..





Güzel yuvarlak motiflerden güzel bardak altları oluyor mesela, bayılıyorum, belki elbezi, sepet, neler neler..Motifler elinde hazır olunca insanın yapılmayacak şey yok..Hep battaniye, yastık, yorgan, öyle benim içim extra extra large işler gerekmiyor yani..Zaten bu aralar hızlı, küçük bir şeyler ruh halime daha uygun, uzuuun, büyüük, kapsamlı işler dinginliğinde değil ruhum..Yaz rehaveti gelsin, biraz da Ramazan ayının huzurlu sessizliğine kavuşsun etraf, galiba o zaman..Ama şimdi baharı bekleme-karşılama-kutlama telaşı var ruhlarımızda, şimdi değil..  

18 Mart 2017 Cumartesi

Sevgiyle, Aşkla, İğne, İplikle..



Her "yaşasın bahar" postumu, "kış geri geldi" postu izlediğinden korkuyorum bu günkü gibi güneşli güzel günlere aldanmaya ama, sevgiyle, aşkla baharı beklemekten de vazgeçmiyorum işte..




Sevgi, aşk, sevda, hoşlanma, ilgilenme, yanma..Hepsi uyuyor işte bana bu aralar..Her bulduğuma işlediklerim ancak böyle açıklanabilir..Derdimi ummana değil, kumaşa, iğneye, ipliğe döküyorum bu aralar ve bekliyorum..English Home'un ucuzluk kutularının başında eşiniyorum bu aralar çokça ve oldukça ucuzlayan, rengini sevdiğim, üzerine bir şeyler işlenebilecek her parçanın peşindeyim..Baharı kovalar gibi, kovalıyor, yakalıyor ve işliyorum..Sevgiyle, aşka, umutla.. 


17 Mart 2017 Cuma

Taburemin Hırkası



Bu yün, bu çiçeğe çok yakıştı bence..Beyaz lacivert bir hırka istemiştim hasır taburem için ama, bu yün, kendinden çizgileri ile daha iyi, daha göz alıcı oldu sanki..




Kolaymış bu kılıflardan örmesi, sıkıca tabureye de geçiyor aslında ama, ben kaymasın, oturup kalkarken yerinden çıkmasın diye iç kenarına ince bir lastik de diktim ki, çok daha gergin, çok daha güvenli oldu..Hoş oldu, eşimden bile onay aldı ki, kendisi örtmeli, örmeli, kaplamalı şeylerden pek de hoşlanmaz..Tamam dedim, olmuş bu..

14 Mart 2017 Salı

Modern Nakışlardan



Baharı kovaladıkça kaçıyor, bu yıl henüz yakalayamadık..Tamam, Mart, tamam daha erken ama, eskiden bir kaç güneşli gün de yaşamaz mıydık Mart'ta? Hatta cüce Şubat'ta?  



Baharı özledikçe renkler, çiçekler, bahar bahar desenler çekiyor canım..Elimde yeni işleme kitabım, sokağa, "üzerine bir şeyler işlenebilecek" bir şeyler avına her çıkışımda, renk renk bir şeylerle dönüyorum ya, Allah hayretsin sonumu..

Ne zamandır pek yapmadığım şu basit, kolaycacık, sap işi desenler, hem çabukluğu, hem eğlenceli ve sıkıntısızca işlenmesi hem de neşesi ile yeni favorim..Çoook çook tavsiye ederken, güzel bir gün diliyorum hepinize..

12 Mart 2017 Pazar

Güzele güzel yakışır..



Deseni ne güzel değil mi? Dokuma gibi, ya da batik..Biraz da crocodil havasında..Rengi ise, başka bir alem..Vuruldum bu yastık kılıflarına, ucuzdu da, hem de çok..Hemen kenarına güzel bir mavi ile güzel bir kenar..Yakıştı..Güzele güzel yakışır..Tam yazlık.. Gel tezkere geeell:))




10 Mart 2017 Cuma

İyi Tatiller



Herkese neşeli, keyifli, kahkahalarla dolu bir hafta sonu diliyorum..Ben mi? Ben örüyor olacağım:))

9 Mart 2017 Perşembe

Biraz Sulu Olsun Bugün


Madem yağmurun eli kulağında, biraz sulu olsun bugün post..Biraz deniz olsun, tekne olsun biraz mesela fotoğraflarda..


Bir deniz feneri lazım yolu kaybedenlere, biraz da kumsal olsun fotoğraflarda..


Deniz kabukları, deniz yıldızları..Badem kokulu bir kalıp sabun olsun, yeni banyo lifim olsun boyu elime uygun, rengi ruhuma..Su gibi berrak olsun bugün, su gibi temiz, su gibi sakin, sessiz..

8 Mart 2017 Çarşamba

Kır Gönlünün Zincirini



Bir kaç yumak, tanesi 2-3 liradan..Tığ, kim bilir kaç senelik..Hoşça vakit geçirmek için..Amaan, zincir çekerken "dertlerimi zincir yaptım" değil, "unchain my heart" havasıyla..Devam, daraldıkça, darlandıkça devam..Zincirin ucundan ferahlık gelecek inşallah..Biraz da sık iğne..:))

7 Mart 2017 Salı

Buzlu Kestane



Kestaneyi severiz biz..Kestane şekerinin, Karyoka'nın yeri çok ayrıdır ama, soğuk havada bir kese kağıdı dolusu kestane kebabı, daha soğumasını bekleyemeden, parmaklar yanarak, dil kavrularak, kim bilir kaç günün açıymışçasına yemek, kabuklarını öbür, boş olan kese kağıdına tıkıştırırken, bir tane de yanındaki sevgili için soyuvermek.. Onun yeri çoook ayrı..

Gençlikte saymadan yenilen ve hep yarayan, bir şeylere iyi gelen her güzel şey gibi kestane de bir yaştan sonra vücuda girdi mi kolay gitmiyor, et-but oluyor, bir kese kağıdının karbonhidratı bir somun ekmeğe denk oldu mu çok sık yapılan yaramazlıklardan olamıyor..O zaman ne yapıyoruz, birazını yiyor, birazını saklıyoruz zor zamanlar için ve bence modern çağın eeennn faydalı icatlarından o deriiin deriiin dondurucularda..Sonra? Sonrası işte, çorbası oluyor pek güzel, tavuk suyuna, pirinçli..Pilavlarda hoş bir sürpriz, tavukların içinde tatlı bir merhaba..Evdeki "sineme geceleri"nde fırında pişeni eğlencelik oluyor. Pastaları, tatlıları oluyor, anlatsam netlere sığmaz..Mankenlik yapıyorlar eeen yeni mutfak bezlerime..Post oluyorlar en içteninden, en gerçeğinden..Sobanın üzerinden yükselip burnuma dolan o hafif yanık kokusu ile "çocukluğum" oluyorlar bir de en sıcağından.. 

6 Mart 2017 Pazartesi

Gün Aydın



Artık gün aydın..Sabahları ışık yakmadan kahvaltı yapabilmenin keyfi..Camdan giren güneş ışığında günün ilk haberlerine bakmak..Bütün camları açıp evi iyice havalandırmak..Örmek, işlemek..Bahardan önce ışığı geldi, beyazı doldurdu evimizi..Gün aydın olsun hep, günler bahar olsun..  

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...