8 Ekim 2020 Perşembe

Cevizli İstiridye Tatlısı

Şekli tam yazlık, tadı ise cevizli ev baklasını hatırlatıyor damağa değdiğinde.."Aman canım, ne farkı var şekerpareden" diye başladığım yolculuk, burada "size anlatmazsam olmaz" diye noktalandı işte..Şimdiden afiyet olsun deneyeceklere..




150 gr. Oda Sıcaklığında Margarin   

1 çay bardağı İnce Dövülmüş Ceviz

1 Yumurta

1 çay bardağı İrmik

1,5 su bardağı Un

1 pk.Kabartma Tozu

1 pk.Vanilya

Şerbeti

2,5 su bardağı Su

2 su bardağı Tozşeker

1 dilim Limon

 

İlk once şerbet için su, şeker ve 1 dilim limon kaynatılır. Kaynama başlayınca altı kısılarak 4 dakikak daha kaynatılarak ocaktan alınıp soğumaya bırakılır.

Tüm hamur malzemesi yoğurulur. İstiridye şekli verilerek fırın tepsisine dizlirir. 165 C fırında 40 dak. Pişirilir. Fırından çıkınca 5 dak. bekletilip, üzerine soğuk şerbet gezdirilir. Bir kaç saat dinlendirildikten sonra servis yapılır.

 Afiyet Olsun. 


30 Haziran 2020 Salı

Reçelli Milföyler




Bazı tarifler çok basit, ama çok basit..Öte yandan lezzetleriyle fark yaratıyorlar, hele de kahvaltıda..Bizim gibi kahvaltıda tatlı bir şeyleri sadece haftanın bir günü tüketiyorsanız, işte bu minik reçelli lokmacıklarla ziyafet çekebilirsiniz kendinize..Tabii, minik minik yapmayıp, tek birer milföy karesinden de yapıp, çocukluğumuzda mahallede oyun oynarken bir yandan da kemirdiğimiz "reçelli ekmek" formatında da yapabilirsiniz ama, biz "lokma lokma ağzımıza atıverip, yutuverme" opsiyonunu daha çok sevdik..

Tarif çok kısa, ama hikayesi ne uzun oldu yine..Afiyet olsun şimdiden tüm deneyeceklere..

2 Kare Milföy
Frambuaz Reçeli
Pudra Şekeri

Milföy hamurları oda sıcaklığında 10 dakika bekletilip, her biri 4’e bölünür. Kenarları kıvırılarak şekil verilir. İçlerine birer tatlı kaşığı reçel doldurularak 230 C fırında 15 dk. Pişirilir. Fırından çıktıklarında kenarlarına pudra şekeri serpilip, içlerine biraz daha reçel doldurularak servis yapılır. 
  

Afiyet Olsun. 

24 Haziran 2020 Çarşamba

Sakallı


Ne zaman bir pastaneye gitsem, çayın yanında, aç olsam da olmasam da, bu sakallılara hep yer vardır midemde..Öğlen yemeği yerine geçtiği de çok olmuştur benim için çalıştığım dönemlerde..Ama, sakalsız hali ile, yani arasına peynir, acılı salça, zeytin ezmesi sürülmüş halleriyle annemlerin günlerinin önemli ikramlarından biri olması ile özeldir benim için en çok..Çocukluğumun geçtiği mahalleden bir tat, bir koku, çalışma yıllarımdan bir dost, şimdi ise keyif vesilesi tamamı ile..Öğlen çaylarının yanına, pazar kahvaltı sofralarına.. 

Şimdi bu hafif tuzlu, hafif tatlı sade poğaça tarifini vereyim sizlere, artık sakallı mı, sakalsız mı, tercihi size ve hayal gücünüze bırakayım..Şöyle bir gölge ağaç altına pikniğe giderken yanınıza alıp çay eşliğinde keyif yaparken bu postumu hatırlarsanız, üstünüzden geçen ilk bulutla bir selam da bana yollayın, alırım, kabul ederim, başımın üstüne..


550 gr.Un
2 su bardağı Ilık Süt
2 çorba kaşığı Tozşeker
1 tatlı kaşığı Tuz
1 çay bardağı Sıvıyağ
10 gr.Instant Maya
1 pk.Kabartma Tozu
Üzeri:1 Yumurta Sarısı
İçi: Beyazpeynir, Maydanoz

Bir kapta süt, tozşeker ve maya karıştırılıp, üzeri kapalı olarak oda sıcaklığında 10 dk. bekletilir. Üzerine un, kabartma tozu, sıvıyağ ve tuz eklenerek 10 dakika yoğurulur.  Hamur üzeri kapalı olarak oda sıcaklığında 30 dk. bekletilir.  Hamur tekrar yoğurularak 24  parçaya bölünür. Elle top top şekillendirilerek yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizilir. Üzerlerine yumurta sarısı sürülür.  180 C fırında 30 dk.pişirilir. Fırından alınıp soğuduklarında yanlarından bıçakla kesilerek peynir sürülür. Açık kısımları ince kıyılmış maydanoza bulanarak servis tabağına dizilir. 

Afiyet Olsun.

10 Nisan 2020 Cuma

Can sıkıntısına birebir..Bal kabaklı İrmikli Pasta


Evet, bal kabaklarının da sonuna yaklaşırken bu günlerde, benim ilk defa yılbaşı akşamı için denediğim ve o günden beri de normal kabak tatlısı yiyemez olduğum tarifi denemek için de "köprüden önceki son çıkış"..

Şu aralar dışarı çıkma fırsatı yakaladığımız her an, marketlerdeyken, evin içinde kendimizi "gırtlak oyunları" ile avutmaya çalışırken, denenebilecek, hatta her şeyin bittiği, insanoğlunun virüse galip geldiği günlerde de, şöyle bir kutlama pastası niyetine yapılabilecek bir tarif..Yumuşacık, sütlü tatlı havasında, ama kabak tatlısına da göz kırpıyor..Öf ki öf..:))

Reklamlara son veriyor, tarife geçiyorum artık..

1 kat sade hazır pasta keki
1 çay bardağı Süt
1 çorba kaşığı Toz şeker
İrmik Tatlısı için:
500 ml.Süt
4 çorba kaşığı İrmik
1 çorba kaşığı Nişasta
6 çorba kaşığı Tozşeker
1 tutam Karbonat
1 tatlı kaşığı Margarin
1 pk.Vanilya
Balkabağı Püresi için:
250 gr.Balkabağı
1 çay bardağı Tozşeker
1 pk.Vanilya
Üstüne:
Dövülmüş Ceviz içi

Pasta keki kelepçeli kalıba yerleştirilir. Sütle toz şeker karıştırılarak, şekerli sütle kekin her yeri ıslatılır.
İrmik tatlısı için tüm malzeme bir tencerede pişirilir. Oda sıcaklığında ılınmaya bırakılır.
Bal kabağı püresi için dilimlenmiş kabaklar şeker, vanilya ve az su le pişirilir. Yumuşayınca püre haline getirilir. Oda sıcaklığında ılınmaya bırakılır.
Kekin üzerine irmik tatlısı yayılır. En üste bal kabağı püresi sürülür. 1 gece buzdolabında bekletilir. Üzerine ceviz içi serpilerek servis yapılır.  

Afiyet Olsun. 

Ama her şeyden önemlisi sağlığınız yerinde olsun, güzel günler yakında, bunlar da geçecek, önemli olan sürecin sonunu sağlığımızı kaybetmeden, moralimizi bozmadan, yaşama sevincimizi koruyarak görebilmek..Evde kalıp bizler için emek veren tüm görevlilerin işlerini kolaylaştırmak..Can sıkıntısı solunum sıkıntısından iyidir..Annemin ben çocukken her "canım sıkılıyor" dediğimde söylediği bir sözle bitireyim, "sıkı can iyidir, kolay çıkmaz":))

Sağlıcakla kalın..

10 Mart 2020 Salı

Cennette


Her şey stumpwork çuha çiçekleri ile başladı..Tek tek işlediğim çiçekleri kumaştan kesip üst üste biriktirdikçe, gerçeklikten koptum sanki..Buralarda olmayan, olmayacak bir çiçek bahçesine daldım, çocukken kırlarda koşup topladığım gelincikler, papatyalar gibi, ellerimle tek tek çuha çiçekleri topladım..


Sonra onlara kutu gibi, hacimli bir şekilde yapıştırabileceğim bir çerçeve aranırken, küçük bir market rafında karşılaşıverdik, benim istediğim şekildeki, renkteki, ölçüdeki bu beyaz çerçeveyle..


Çiçeklerime uygun stencıller yaptım içine, kenarlarına..Eskittim, renklerin üzerine renklerle derinlikler vermeye çabaladım..


Ve, her baktığımda, elim ayağım tutarak uyandığım her sabahın, nefes alabildiğim bir günün daha bizlere verilen ne büyük bir hediye olduğunu anımsamak için bu etiketi ekledim..Cennette bir gün daha..Uyandığımda görebileceğim bir yerlere asacağım ve topladığım taze kır çiçeklerinin kokusunu genzimde hissederek, kendi cennetine uyanabilmenin keyfiyle gerinerek kalkacağım yataktan..Başkalarının cehennemlerine değil, kendi cennetine uyanan tüm güçlü kadınlara gelsin bu post..Elinin değdiği her yeri cennete çevirebilen üretken blog dostlarıma sevgilerle..

24 Şubat 2020 Pazartesi

Sabah Kahvesi



Güzel bir süngerli doku çalışması niyetindeydim zaten..Şöyle hayvanlı da olsun istiyordum, bir de kahveli-hayvanlı bir dekupaj resmi bulunca tam oldu..



Şu her yerde olan siyah metal tepsilerden aldım bir tane, önce parlak yüzey astarı, sonra zemin boyası, sonra ver elini süngerle dokunun büyülü dünyası..Vizon kahve ile başladığım tamponlama çalışmaları, koyu bulunca rengi biraz, "az biraz da zemin renginden", "yok biraz da resmin içindeki maviden" derken derken, içime sinene kadar devam etti gitti..Ama yok, nedense kesmedi beni yine de, azıcık kenarlara antik metalik boya, sanki yağlıboya eskitmeymiş gibi, sonra biraz da stencil yine aynı metalikle..O mu eskidi, ben mi yaşlandım bilmiyorum ama, bir sabah kahvesini hakettik galiba sonunda:))

22 Şubat 2020 Cumartesi

Örgücünün Çantası




İşlemeyi örmekten çok sevsem de, güzel bir örgü çantam olunca durum değişebilir..Görünce hayran kaldığım şemalardan biriydi..Önce örgü kutusu, organizer vs. diye başladım, kocaman bir çanta ile tamamladım..İçine bir kazaklık yün, şişler ve benim için olmazsa olmaz bir örgü kitabını rahatlıkla alacak kadar kocaman hem de..


Yalnız artık yaşla birlikte gözler de "hata" vermeye başladı, gün ışığının az olduğu günler beni oldujkça zorladı..Zaman zaman "pertavsız", zaman zaman da "led fener" marifeti ile tamamladığım çalışmama kısaca "inadım inat" diyeniliriz yani..:))

Neyse, her şey bittiğinde, bütün yorgunluklar, zorluklar geride kaldığında en tatlı aşamaya geçiliyor, biliyorsunuz..Hayır hayır, işlediğini karşına alıp seyretmek değil, ya da çantanı koluna takıp gezme aşaması da değil..Hayata geçirilecek bir sonraki kanaviçe modelini seçmek..İnsanın kanında muline dolaşmaya başladı mı, aşısı yok, çekeceksiniz bu hastalığı :))




6 Şubat 2020 Perşembe

Soğuklar Gelmeden



Değişim hep boya ile olmuyor, soğuklar gelmeden konserve kutusundan kalemliği giydirivermiştim işte bir tığ, azıcık orlonla..Pratik oluyor, çok kısa bir zamanı hoşça geçirmeye de yarıyor, odanın değişen renklerine kalemliğe kadar her şeyin uyum sağlamasına da.. Neyse, kar diyorlar, kış diyorlar, soğuklar başlamadan bizim hırkalarımız tamamdır...:))


30 Ocak 2020 Perşembe

Sebastian



Çok moda, çok havalı..Yanık Cheesecake de diyorlar. Krem karamelle fırın sütlaç arası bir yanık süt-şeker tadı var, peynirli olduğundan çok hafif bir tatlı bu San Sebastian, tam yemek sonrası kahve yanıdır yeri..Tabanı olmayan cheesecake..Biraz tembel işi..Ondan mı sevdik acaba, tadından değil de? :))

Neyse, severim böyle az malzemeli, pratik, ama tadı damaklarda kalan tatlı şeyleri..Geçelim tarife sebastian:))

2 Yumurta     
1,5 çay bardağı Tozşeker     
250 gr.Labne Peynir     
200 ml. Krema     
1 pk. Vanilya    
1 çorba kaşığı Un

Bir kapta tozşekerle peynir çırpılır. Teker teker yumurtalar eklenerek çırpmaya devam edilir. Krema, un ve vanilya eklenir. Kelepçeli kalıbın içine kenarlarından taşacak şekilde yağlı kağıt yerleştirilir. Yağlı kağıt yağlanıp, karışım içine dökülür. 190 C’ye ayarlanmış soğuk fırına konur ve 45 dak. pişirilir. Süre sonunda fırın kapatılır ve cheesecake fırının kapağı yarı açık şekilde 30 dak. içinde bekletilir. Fırından alınıp oda sıcaklığına geldiğinde buzdolabına kaldırılıp, 1 gece de dolapta bekletilir. Frambuaz veya çikolata sosuyla servis yapılır.

Afiyet Olsun..

28 Ocak 2020 Salı

Tahin Helvalı Kup



Biliyorsunuz, ben daha çok "cafe" konseptli tarifler paylaştığımdan, tatlı-kup vs. çok girmiyorum o toplara..Yapıyorum, deniyorum yine ama, çok da "şey" yapmıyorum buralarda..Ama bu öyle güzel ki, sizlerle paylaşmadan edemedim..Bir tür "ayıp", "kıskanma", "kendine saklama bencilliği" gibi geldi..



İçindeki krema yüzünden ipeksi bir dokusu var, yoğun tahin helvası tadıyla da tam kışlık..Bir yaptım, şimdi bir kaç haftada bir tekrar tekrar yapar oldum..Sürekli bir "bis" durumundayız yani, "bi daha, bi daha" alkışlarını aldıkça, yapıveriyorum bir daha..Zaten yarım saatte yapılıyor, akşama kadar tatlar iyice birbirine geçiyor buzdolabında..Tavsiye ediyorum, hem de şiddetle..

1,5 su bardağı Süt     
3 tatlı kaşığı Nişasta     
1 tatlı kaşığı Un     
4 tatlı kaşığı Toz şeker     
½ Yumurta Sarısı     
200 gr.Sade Tahin Helvası     
200 ml.Krema    
¼ pk. Kakaolu Bisküvi 

Bir tencerede süt, nişasta, un, şeker ve yumurta sarısı çırpılıp, ocakta koyulaşana kadar pişirilir. Ocaktan alınıp içine helva eklenerek mikser ile çırpılır. Krema eklenerek tekrar çırpılır. Kupların dibine kırılmış bisküvilerin yarısı paylaştırılır. Üzerlerine muhallebi dökülüp, kalan kırılmış bisküvilerle süslenir. Buzdolabında soğutulduktan sonra servis yapılır. 

Afiyet Olsun..

24 Ocak 2020 Cuma

Keçenin Gözleri


Keçe iğneleme ile hayvancıklar yaparken en sevdiğim kısım ve en çok da vakit harcadığım, gözler..Göz bebeklerini bir kaç milim kaydırarak ifadeleri değiştirebilmek, o minicik beyaz keçe parçaları ile ışıltı verirken, baktığı yönü değiştirebilmek..Resim yapamayan benim gibi birine kendisini Leonardo zannettiriyor, o kadar yani..:))



Tasmamız da keçeden tabii..Biraz boya ile ona da renk ve derinlik vermeye çalıştım..



Aklımda rakundan, aslana denemek istediğim o kadar çok hayvancık var ki..Biraz da zaman olsa..:))

20 Ocak 2020 Pazartesi

Eski Yıldan Kalanlar



Her sene olduğu gibi, "bu yıl yılbaşı için hiç bir şey yapmayacağım, zaten senede bir geliyor, ne gerek var" falan filan derken, yine o yoğun yılbaşı paylaşımlarıyla gaza gelip, yılbaşına günler kala başladığım, ama sıkı bir çalışma ile yetiştirdiğim yastığım..





Hasmavi'de paylaşmıştım ama, o kadar emeğim var ki, burada bir defa daha paylaşmak, anlatmak, anlatmak, anlatmak istedim..:)) Evde o kadar çok renk, o kadar çok renk tonu birikmiş ki, yeni ip almadan işledim, biraz ufak tefek renk değişiklikleri gerektiyse de, ekonomik oldu hem..Malum, hep söylüyorum, şu aralar şöyle 20-30 iple kapsamlı bir şemayı işlemek, küçük bir servete yakın..





Hoş geldin evimize farecik..Sadece yılbaşı çamını değil, huzuru, mutluluğu, sağlığı ve aydınlığı da getirmişsindir umarım bize..Hoş gelmişsindir umarım..Hoş gelir bu yeni yıl her birimize umarım, en güzel yıllarımızdan biri olarak hafızalarımıza kazınır..

18 Ocak 2020 Cumartesi

Tatlı Başlayalım


Hep aklımdaydı ama, bugün-yarın derken, aylar olmuş buralara uğramayalı..O zaman tatlı bir başlangıç yapalım yıla ve tatlı tatlı postlarla geçsin gelecek günlerimiz de..

İzmirle birlikte tanıştığım bir lezzet şambali..Biz İstanbul'da revaniciyizdir, saray mutfağı tabii unu bol, yumurtası bol, mutfağımız biraz daha çeşitli..Ama bu irmikli, yumurtasız lezzet, her şeyin önüne geçti bir süredir. Dondurmayla, tahinle, tarçınla, kaymakla, her şekilde..Şimdi ben de kendimce en başarılı bulduğum, sanıyorum İzmirliler için fazla tatlı, ama bizim damak tadımıza daha uyan bool şerbetli Şambali tarifimi paylaşayım.

2,5 su bardağı İrmik     
1 su bardağı Yoğurt     
1 su bardağı Toz şeker     
½ su bardağı Un     
1 çay kaşığı Karbonat   
2 damla Limon Suyu
Üzeri için
Tuzsuz Yer Fıstığı
Şerbeti İçin
3 su bardağı Su     
3 su bardağı Toz şeker     
1 çorba kaşığı Limon Suyu

Hamur malzemesi çırpılıp yağlanmış tepsiye dökülür. Üzeri spatula ,ile düzeltilerek yarım fıstıklar dizilir. 180 C fırında 20 dak. Pişirilir.
Tatlı pişerken şerbet için şeker ve su kaynatılır. Limon suyu eklenerek ateşten alınır.
Tatlı fırından çıkınca dilimlenir ve şerbeti dökülür. Oda sıcaklığına gelince buzdolabında dinlendirilir. 

Afiyet olsun, tatlı bir yıl diliyorum herkese..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...