29 Nisan 2017 Cumartesi

Örgü Sepetler


Uzuun bir süre elime tığ almayınca böyle oldu herhalde, şimdi de bırakamıyorum:)) Acıkmış, susamış gibi hep iplerleyim, tığım elimde..Bunda şu penye iplerin pratikliği, yumuşak dokusu, çabuk tamamlanmasının etkisi çok büyük ama..Hala annem gibi kocaman dantel masa örtüleri, bilmem kaç parça oda takımları örecek gücüm yok, benimki böyle ufak tefek, daha spor, daha kolay, daha renkli şeyler..



Bu beyaz olan, "puf ipi" adıyla satılıyor, penye ipten biraz daha yumuşak ama örünce biçimli duruyor, rastlarsanız, aklınızda bulunsun..Ya da benim gibi evin her köşesi için çeşitli boy ve renklerde vazosundan sepetine, kutusundan çanağına bu "organize" olayına kaptırdıysanız kendinizi, bir de bunu deneyin, derim..



Bu sepeti de sarımsaklar için yaptım, minik bir şey, ama sarımsak-soğan için fazla mı süslü oldu ne? Takı, kolye, bilezik falan mı? Yok yok, onlar için de yeni bir tane öreyim, ipim de var hala, hevesim de..:))

28 Nisan 2017 Cuma

Kavanoz Aşkı



Kavanoz güzel şey, el işlerine meraklıysanız hele, neler yapılıyor neler..Hem de bıkmıyor insan, tekrar yapıyor, tekrar deniyor, bir defa daha ama farklısını katıyor hayatına her yeni mevsim yeniden..





Bu sefer yine maviye boyadığım kavanozum biraz buzlu cam görünümünde..Biraz dekupaj tutkalına cam boyası ekleyip kavanozun içine boşalttım, çalkalayıp, arada bir de ters yüz ederek içinde kurumaya bıraktım..Kurudukça puslandı, kurudukça rengi oturdu..Sonrası? Sonrası işte bu doğal iplerle sarma, sarmalama, düğümleme..Sonrası? Sonrası iyilik, güzellik :)) Güzellik ama gerçekten de, değil mi?

24 Nisan 2017 Pazartesi

Yıldızların Altında



Bahçe-balkon sezonu gelirken, biraz da dışarıları için hazırlık lazım..Biraz kapalı, korunaklı mumluklar mesela..Hele de içindeki mumu ile tavana kendi samanyolunuzu yansıtabileceğiniz bunlar gibi..





Sizin deyiminizle "1 milyoncu", benim deyimimle "ne alırsancı", bu tür ıvır zıvırın ayak altında bulunmasından pek hazzetmeyen eşimin deyimi ile "ne alırsan sancı" satıyordu, oldukça ucuza ve oldukça kahverengiye..Biraz boya, biraz eskitme, alladım, pulladım..Bu seferki yöntem şöyle..Tek kat olacak şekilde her yerine beyaz ahşap tutkalı sürdüm önce..Kuruduğunda üzerine boya..Boya kurumakla kurumamak arasında kararsızken, tam o aşamada işte bir parça kuru bezle siliverdim şöyle..Tutkallı bazı yerlerden çıkıverdi boya, bazı yerlerde zırh kuşanmışçasına tutunmuşken bizim ahşaba..

Haydi bakalım, hoş geldin yeni evine, hoş geldin yeni hayatına.. 

Hangisi?



Pişirdikçe örüp, ördükçe pişiriyorum ya bu aralar, birbirleri ile yarışa da giriyorlar işte bazen gönlümü fethetmekte..Ama yemek, içmek bir yere kadar, yani o tabak bitene kadar..Ne kadar fotoğraflarla ölümsüzleştirmeye, unutulmaz kılmaya çalışsak da, yiyeceğin ömrü belli..Ama şu ördüklerimiz, işlediklerimiz, boyadıklarımız..Biz sıkılana kadar, söküp, bozup yenisini yapana kadar, heep bizimle, hep elimizde, gözümüzün önünde, gönlümüzde..Mutfaktan çıkanlar ne kadar doyumsuzsa, hobi odalarımızdan çıkanlar da o kadar ölümsüz aslında..  





23 Nisan 2017 Pazar

Nihale


Penye ip maceralarına devam..Bu seferki şu eeennn kalın olanlardan, tığa zor sığıyor o kadar yani..Bir kaç sıra ile de kocaman oluveriyor..İşte bu kalın, dayanıklı, ağır şey de nihale..Az büyütüp fırın tepsileri için de yapılabilir aslında..Durun ben bu konutla ilgileneyim bir, haberdar ederim sonucundan.. 

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun, yaşasın Cumhuriyet..

22 Nisan 2017 Cumartesi

Kaşık Dolusu Çikolata



Bu kaşık kurabiye kalıpları taa 2014'ten kalma..Paşabahçe'den almıştım, görür görmez "iştee, bu işte" diyerek..Bununla kurabiyeler yapıp kahvenin yanına koymak için "ha bugün, ha yarın" diye beklerlerken çook zaman geçti üstünden..Çok mevsim, çok anı, çok insan.."Kısmet" diyelim, "bugünmüş o gün" diyelim artık, ne yapalım..Ve buzdolabında beklediğinden piştikten sonra kıtır kıtır olan bu çikolatalı kaşık bisküvilerin tarifine geçelim daha da uzun bekletmeden..





3 çay bardağı Un     
1 kahve fincanı Kakao     
175 gr.Margarin     
1,5 çay bardağı Toz Şeker     
2 Yumurtanın Sarısı     
1 çay kaşığı Vanilya     
80 gr.Bitter Çikolata

Bir kapta oda sıcaklığında margarin, un, kakao, vanilya, şeker ve yumurta sarıları  yoğurulur. Buzdolabında 1 saat dinlenmeye bırakılır. Dinlenen hamur unlanmış tezgahta merdane ile açılarak kurabiye kalıpları ile kesilerek yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizilir. 180 C fırında 15 dak. pişirilir. Bu arada bitter çikolata benmari usulü eritilir. Fırından çıkıp oda ısısına gelen kurabiyeler çikolataya batırılarak yağlı kağıt üzerinde donmaya bırakılır. Çikolatalar sertleştiğinde servis yapılır. 

Afiyet Olsun..

20 Nisan 2017 Perşembe

Seri Üretim



Bu seferki poğaçaların hepsi aynı büyüklükte, kenarları aynı kapanmış, pek bir fabrikasyon yani..Benden beklenmeyecek kadar standart..Şu yeni poğaça kalıplarından aldım, gerçekten çok kolaylaştırıyor işi, çok da düzgün bir görüntü sağlıyor, bayıldım..İnsan hamur bitmesin istiyor, hep devam edesi geliyor, bir tür seri üretim hali yani..

Peynirli poğaça bu..İçindeki peynire eklenen yumurta akı, o peynirli için yayılmasını, akıp gidivermesini engellediğinden kalın dolgulu bir poğaça olmasını sağlıyor, zaten herkes biliyordur ama, ben bunu her seferinde yapıyorum, sonucuna her seferinde bayılıyorum..O zaman tarif gelsin, afiyet olsun..

125 gr. Margarin     
1 su bardağı Yoğurt     
1 kahve fincanı Sıvı yağ     
1 tatlı kaşığı Tuz     
3 su bardağı Un     
1 pk.Kabartma Tozu     
1 su bardağı Beyaz Peynir Rendesi     
½ demet Maydanoz     
1 Yumurta     
Susam

Bir kapta oda sıcaklığında margarin, yoğurt, sıvı yağ, tuz, un ve kabartma tozu yoğurulur. Başka bir kasede peynir, kıyılmış maydanoz ve 1 yumurtanın akı ile karıştırılır. Hamurdan mandalina büyüklüğünde parçalar koparılarak elle açılıp, içlerine peynirli malzeme konularak kapatılır. Yağlı kağıt serili tepsiye dizilen poğaçaların üzerine yumurta sarısı sürülüp, susam serpilir. 175 C fırında 30 dak. pişirilir. 

Afiyet olsun..

18 Nisan 2017 Salı

Sevgi


İşlemelere devam..Sevgi, saygı, incelik..Hepsini mi yitiriyoruz sırasıyla? Ya umut? O hep canlı kalmalı, hep..

16 Nisan 2017 Pazar

Bugün Tek Bir İşimiz Var



Bugün hepimizin dışarıda tek bir işimiz var..Çok önemli, ertelenmeyecek, boş verilmeyecek..Bizim gibi sabahın erken saatlerinde vatandaşlık görevini halledenlerdenseniz, geriye koca bir gün de kalıyor elbet..Ama ben sandık sonrası pikniğe gidenlerden olmadım hiç..Her oy verişim de, o "ilk oy" hatıralarım gelir aklıma, hüzünlenirim ben..Çocukluğumda en temiz-şık elbiselerini giyinip sandığa giden anne-babamla sınıf kapılarında bekleyişlerimiz, liseyi bitirirken artık "adam sayılmanın" gururu, sevinci ve omuzlarımda hissettiğim sorumluluğu ile attığım ilk oy..Demokrasi bayramıdır seçim günleri benim için, sonuç ne olursa olsun önemlidir, özeldir..  



Ve böyle günlerde bizde program genellikle sandık sonrası vatandaşlık görevini yerine getirmenin huzuru ve seçme-seçilme hakkına sahip olmanın tatlı gururu ile güzel bir pazar kahvaltısı ile başlıyor..Evde dinlenme, bolca yeme-içme ve tabii ki biraz da işleme..Sayımlar başlayana kadar dinlenme-heyecanla vakit geçirme ve gecenin o oldukça geç vakitlerine kadar -ki artık o saatleri de bulmuyor kesin sonuçlar- sonuçları takip etme..

İşte o yeme-içme kısmına bir hazırlık da peynirli bisküvi olsun..Bizim gibi çay demleyip televizyon karşısına sıralanacaklar için gelsin..Malzemeler her evde bulunabilecek olanlardan zaten, haydi kolay gelsin..

155 gr. Un     
100 gr. Oda Sıcaklığında Margarin     
100 gr.Rende Kaşar Peyniri     
1 çorba kaşığı Kekik     
1 Yumurta Sarısı     
Tuz 

Bir kapta un, tuz, yağ ekmek kırıntısı haline gelinceye kadar karıştırılır. Peynir, kekik, yumurta sarısı   ve 1 çorba kaşığı soğuk su eklenerek hamur yapılır. Buzdolabında 20 dak. bekletilir. Unlanmış tezgahta merdane ile açılarak kurabiye kalıpları ile kesilir. 200 C fırında 15 dak. pişirilir. 

Afiyet Olsun..

11 Nisan 2017 Salı

Bayraklarla Donattık



Şu küçük küçük motiflerle bayrakçıklar yapmak, ucuca ekleyerek bir yerlerden şöyle sarkıtıvermek, büfe, dolap üstlerine bağlamak, 23 Nisan'da sınıfı şeytan merdivenleriyle süslediğimiz günlerin neşesini veriyor insana.. Şimdi biraz sahil renkleriyle, biraz mandalina kokusuyla sarıp sarmalayıp evin içinde tatlı, çocuksu bir esinti yaşarken, ben bile renklerin o coşkusunu iyice hissediyorum artık, baharın tazeliği içime esiyor bu günlerde..





Ne yapacağınızı bilemediğiniz günlerden birinde alın elinize bir kaç renk yünü ve bir tığı, ördüğünüz küçük motiflerden siz de bir deneyin..Sadece eviniz değil, ruhunuz da bayraklarla donansın o gün, bahara "hoş geldin"i bu sefer daha yüksek sesle söyleyelim.. 

10 Nisan 2017 Pazartesi

Cam Boyama



Şu zeytinli peçetem geçti elime geçelerde..Daha önce bir de konserve kutusu kalemlikte kullandığım, ama mutlaka bir gün zeytin tabağı yapmalıyım diye kalanını sakladığım peçetem. Yazın yaklaşmasıyla birlikte zeytin, zeytinyağı merakım arttı, "bir de tabak yapmalıyım bu peçeteden artık" diye çıktım yola..



Ama zeytinlik değil, çerezlik olarak da harika..Dışı boyandığından, içi güvenle kullanılabiliyor..Sonra püfür püfür bir vapurda yolculuk yapmanın hayali, İstanbul'da yazın gelişi ile boşalan eski sokaklarda kaybolmanın hayali, alçacık taburelerde köpüklü bir kahve ve elde fotoğraf makinesi çekilecek fotoğrafların şimdiden planı..Mısır Çarşısı, Ortaköy, bol susamlı gevrek bir simit..

Tamam, ben oturduğum yerde bile şimdi gezmiş, dolaşmış, o sokakların havasını içime çekmiş gibi oluverdim işte..İnsan beyni nasıl bir şey? Bir an odadasın, bir an vapurda..Ne güzel şey şu hayal gücü..



8 Nisan 2017 Cumartesi

Deli Saraylı


Eskittim tacımı..Taç figürünün eeen moda olduğu zamanlarda bayılarak almıştım bu yüzüklüğü..Siyahtı, ama kullanışlıydı çok..Artık vakit, onu da ağartma vakti..




Az biraz parlak yüzey astarı, biraz gri, üstüne beyaz, zımpara, azıcık da mavi eskitme pudrası..Yemek tarifi gibi oldu galiba, değil mi?



Yüzük mü? İlk gençliğimde koca koca, doğpal taşlı gümüş yüzüklere çook meraklıydım..O zamanlar biz kitap okur, gümüşe bayılır, uzun elbise ve kloş eteklerimizle giderdik gezmelere..Bir de fularımız olurdu boynumuzda..Sonra? Sonra geriye kafada kendini herşeyden sorumlu hissettirecek kadar lüzumlu-lüzumsuz bir dolu kelime ve o günlerden hatıra bir dolu gümüş takı kaldı işte..Bir de ben..Deli saraylı:))

7 Nisan 2017 Cuma

İki Renkli Örtü



Bu seferki bir örtü..Tığ işi örtü yapmışlığım var eski zamanlarda ama, uzuun zaman oldu ki, yapmadım..Kitabımda bu örtüyü görünce, iki renkli oluşu hoşuma gitti sanıyorum, bir de pasta gibi, karpuz gibi dilim dilim oluşu galiba, alelacele başladım, o hızla da bitirdim..  




Önce ortadaki beyaz üçgenler örülüyor. Sonra üçgenin iki kenarı krem rengi ile örülürken, bir tandan da bir yanındaki motifle birleştiriliyor. Hepsi bittiğinde de elimizdeki altıgenin tüm kenarı geçiliyor..Ah, pek bir profesyonelce anlatım oldu, ben kitaptan adım adım yapıyorum ama, sanıyorum bu işleri becerenler şıp diye anlamıştır, pek zorlamaya gerek yoktur belki de:))

Köşedeki sehpaya düşünüyorum, abajurun hemen altına..Beyaz-krem eve yakışır gibi geldi bana, "okuma köşesine sıcak bir dokunuş" Manşetimiz bile hazır :))

6 Nisan 2017 Perşembe

Mantar Mevsimi



Mevsimin açılması ile, bir katkı da benden olsun..Mantarlı kurabiyeler..Bambi kitabımdan beri meraklısı olduğum o kırmızı şapkalı beyaz puanlı büyülü mantarlar, Alice ile daha sihirli bir şeye dönüşmüştü ve o zamandan beri ısırınca bir şeylerin değişmesini beklerim..Olmasa da bir şey, kurabiye olarak da güzel..Pratik, değişik, havalı, neşeli, sürprizli..Şöyle:





125 gr.Oda Sıcaklığında Margarin     
1 kahve fincanı Sıvı yağ     
1 Yumurta     
1 pk.Vanilya     
1 su bardağı Pudra Şekeri     
2 çorba kaşığı Yoğurt     
1,5 çay bardağı Nişasta     
3,5 su bardağı Un     
1 pk.Kabartma Tozu    
İçi: 
1 su bardağı Kuru Üzüm    
Süsleme: 
2 çorba kaşığı Kakao

Bir kapta tüm hamur malzemesi yoğurularak hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp içlerine birkaç kuru üzüm tanesi yerleştirilip yuvarlanarak kapatılır. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilen kurabiyelerin üzerine önce suya, sonra da kakaoya batırılmış yuvarlak bir kalıpla bastırılıp mantar görünümü verilir. 175 C fırında 25 dak. pişirilir.

Afiyet Olsun..

5 Nisan 2017 Çarşamba

Ayna Ayna



Ayna efektini ben de kullandım sonunda..Gezdiğim bloglardan sonra televizyonda da sıkça rastlamaya başlamıştım, merak ediyordum iyice artık..Kullanımı çok pratik bir sprey..Pek hata yapabilmeniz mümkün değil zaten, her şeyi o kendisi hallediyor..Kıvamlı olduğundan öyle diğer sprey boyalarda olduğu gibi objeyi koyduğunuz yerden, arkasındaki duvardan, üstünüze başınıza kadar boya da olmuyorsunuz ek olarak..Güzel ürün, güzel buluş..



Ben uyguladıktan sonra bloglarda rastladığım şekilde biraz sirke-su karışımı püskürtüp, silerek, hafiften eskitme de yaptım..Aynası (sır'rı mı demeliyim yoksa?) dökülen yerlerin üzerine de pon pon fırça ile biraz eskitme pudrası, biraz antiquing, artık ilham ne taraftan geldiyse :))

Hem aynalandı, hem eskidi..Ayna ayna söyle bana, daha güzel kavanoz var mı bu dünyada? :))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...