28 Eylül 2012 Cuma

Parmak Arası Kurabiyelerim


Yine, tarçın, yine zencefil, yine şeker hamuru, ama bu sefer parmak arası terlikler... Herkese bir çift.


Ben pek de rahat edemem bu terliklerle aslında, kurabiyesini tercih ederim. Tarçınlı ve Zencefilli Kurabiye'nin tarifi şöyle:

2,5 su bardağı Un          
125 gr.Margarin                
2/3 su bardağı Toz şeker    
1 Yumurta    
1 tatlı kaşığı Tarçın         
1 çorba kaşığı Zencefil    
Şeker Hamuru

Küçük kesilmiş margarin, un, şeker, yumurta, tarçın ve zencefil yoğurulur. Hamur 30 dak.buzdolabında bekletilir. Oklava ile açılarak kurabiye kalıpları ile kesilir. Yağlanmış tepsiye dizilerek 180 C fırında 15 dak.pişirilir. Soğuyunca şeker hamuru ile süslemeler yapılır.

Afiyet Olsun.

İşte bu da hediye giden bir çift terlik, kutusunda çektim fotoğrafını. Ama en güzeli, bu terlikler her numaraya uyuyor :)


27 Eylül 2012 Perşembe

Boncukla Süsleme


Aslında bembeyaz örtümden çok memnundum ben. Ama oturma odasını hobi odası yapınca, fiskos masasını da salona taşımayınca kalmıştı çekmecenin birinde öylece. Şimdi lazım olunca, gideceği yeni evin zevkine uygun olmalı diye, biraz değişiklik yaptım.


Pembe, mavi, yeşil, beyaz, elimdeki boncuklar arasından, gideceği yeni salonun renklerine uygun olanlarla bazı karelerde çiçekleri, bazı karelerde yaprakları alladım, pulladım, bu deyim de buraya cuk oturdu hani :)



Yaa, örtü güzel, ben napiim?

26 Eylül 2012 Çarşamba

Domates Pastası


Böyle değişik malzemelerle arkadaşlarınızı, eşinizi şaşırtmayı seviyorsanız, ama "havuçlu kek" baydıysa işteee, Domates Pastası.

İçindeki domates suyu, çok tatlı bir kırmızılık veriyor, daha doğrusu kızıllık, pastayı kırmızıya boyayacak domatesi kim kaybetmiş de biz bulacağız? :)

Domates hafif bir nem verip, badem pastamızı havalı yaparken, üzüm daha tatlı hale getiriyor, krema da, bu tadın içimizi baymasına mani oluyor. Yaa, anlatmakla olmuyor, deneyin, bayılacaksınız.

2 Yumurta    
1,5 çay bardağı Toz şeker    
1 su bardağı+2 çorba kaşığı Sıvı yağ  
2/3 su bardağı Domates Suyu
1 su bardağı+1 kahve fincanı Un    
1 çay bardağı Dövülmüş Badem
1 çay bardağı Kuru Üzüm                            
1 paket Kabartma Tozu  
Krema
Pudra Şekeri

2 yumurta şekerle 5 dakika mikserde çırpılır. Un, kabartma tozu, sıvıyağ, domates suyu eklenerek çırpmaya devam edilir. Badem ve üzüm ilave edilerek karıştırılır. Yuvarlak bir kalıp yağlanarak, kek tepsiye yayılır. 170 C fırında 45 dakika pişirilir. Fırından çıkıp soğuyunca, kek ortadan ikiye kesilerek arasına krema sürülür. Üzerine pudra şekeri serpilerek buzdolabında 4 saat dinlendiriilr. Şeker hamurları ile süslenerek servis yapılır. 

Ben üzerini şeker hamurundan yaptığım minik domateslerle süsledim, işte kabarık kabarık olup, neredeyse kabına ve kalıbına sığmayan pastamın içi de böyle..

Afiyet Olsun. 

25 Eylül 2012 Salı

Çekiliş Sonucu


Çekiliş sonucunda kanvas panom Sevgili Gaye'ye gidiyor. Gaye'yi tebrik ediyor, hepinize de beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum.

Gaye, iyi günlerde, gülerek, mutlulukla kullan panonu..

21 Eylül 2012 Cuma

Susamlı Bisküvi


Bu tuzlu ve kıtırık bisküvileri çok seviyorum ben. Hem pratik, hem evde bulunanlarla hemen yapılabiliyor, hem de çayın yanında bir kaç tane atıştırırken insan vicdan azabı duymuyor, gerçi ben konu yemek olunca hiç bir zaman duymam ya.:)


3,5 su bardağı Un             
100 gr.Margarin  
1 çay bardağı Su  
1 kahve fincanı Sıvı yağ  
1 tatlı kaşığı Toz şeker   
1 pk.Kabartma Tozu                         
1 tatlı kaşığı Tuz    
1 kahve fincanı Susam   
1 Yumurta Sarısı

Bir kapta un, küp kesilmiş margarin, su, yağ, şeker, kabartma tozu ve tuz yoğurulur. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılarak kurabiye şekilleri verilir. Yağlanmış tepsiye dizilerek üzerlerine yumurta sarısı sürülür ve susam serpilir. 175 C fırında 30 dak.pişirilir.   

Afiyet Olsun.

20 Eylül 2012 Perşembe

Hindistan Cevizli Bezeler


Bu bezeleri önce yaptım, beni şaşırtacak kadar başarılı oldu sonucu, acaba tesadüf mü oldu, tekrar yapayım dedim, yine çok güzel oldu. E yapayım da hediye olarak da götüreyim yanımda bir yerlere dedim, yaptım, yine güzel oldu. Hiç bir tarifi böyle ardarda denememiştim, ama heepp sizin için, garantili tariftir yani, ona göre:)

3 Yumurta Akı                 
3 çorba kaşığı Toz Şeker    
200 gr. Pudra Şekeri    
60 gr.Toz Badem    
40 gr.Hindistan Cevizi rendesi                                     
Krem Şanti

Yumurta akları bir kapta kar haline getirilir. İçine azar azar tozşeker eklenerek çırpmaya devam edilir. Başka bir kapta pudra şekeri, toz badem ve hindistan cevizi rendesi karıştırılır. Yumurta akları iki seferde, spatula ile çırpmadan yavaşça aynı yönde karıştırılarak eklenir.



Karışım düz uçlu krema sıkma torbası ile yağlanmış kağıt serilmiş tepsiye küçük birer ceviz büyüklüğünde küçük küçük sıkılır. (Burası önemli yoksa pişerken iyice büyüyor, bezeden çok elmaya, şeftaliye falan benziyor, aman diyim)

Oda sıcaklığında 15 dak. Bekletilir. Bu sırada fırın 150 C’ye ayarlanır. Krem şantiye 2 çorba kaşığı pudra şekeri ve 1 tatlı kaşığı limon kabuğu rendesi eklenerek, koyu kıvamlı olacak şekilde çırpılır. Buzdolabında bekletilir. 15 dak.nın sonunda bezeler fırına verilip 20 dak. Pişirilir. Fırından alınca tepside 5 dakika daha bekletilip, tabağa alınır. İyice soğuduklarında bezelerin arasına limonlu krem şanti sürülerek yapıştırır.       


Afiyet olsun size, ya da benim yaptığım gibi paket yapıp hediye götürün, hediye ettiğiniz kişilere afiyet olsun.



19 Eylül 2012 Çarşamba

Bayıldım Bu Kumaşa


Kumaşçıda görür görmez vuruldum, parisli, eyfelli olanların yanında, sıcacık ve tanıdık göz kırptı sanki bana. Üzerinde de eşimin İstanbul'a dair en çok sevdiği şeylerden ikisi, vapurlar (ki hem de Moda, Barış Manço-Moda çağrışımıyla), ve Haydarpaşa. 


Hemen aldım, bir yüzünde vapur, bir yüzünde Haydarpaşa olacak şekilde diktim. 


Kenarına fermuar diktim, çıkarıp yıkayabileyim, yıllarca kullanılsın diye ve bu seferki en başarılı fermuar uygulamam oldu neyse ki...İçine de artık krem rengi bir kumaştan dikip elyaf doldurduğum bir yastığı yerleştirdim.

Bu kumaşı yapan, satan, alan herkesi saygıyla selamlıyorum, budur...

18 Eylül 2012 Salı

Sepetime Doldu Ayıcıklar


Tahmin ettiğiniz gibi, ayıcıklı sepetimin içini ayıcıklı kurabiyelerle doldurdum.


Ayıcıkların resmi geçidi bu da, çeşit çeşit giydirdim ayıcıkları şeker hamuru ile. Burunları için de, kurabiyeleri fırına atarken birer kuş üzümü bastırdım yüzlerinin ortasına.


Ayıcıklar için İskoç Kurabiyesi tarifini kullandım. Şöyle bir tarif, çok pratik:


3,5 su bardağı Un    
1 çay bardağı Toz şeker    
250 gr.Margarin    
2 Yumurta    
1 pk.Vanilya
1 çay kaşığı Tuz





Margarin küçük küçük kesilerek şeker, yumurta sarıları, vanilya, tuz ve unla yoğurulur. Merdane ile açılarak kurabiye kalıpları ile kesilir. Yağlanmış tepsiye dizilerek 180 C fırında 15 dak. Pişirilir. Üzerleri şeker hamuru ile
süslenir.                                                 


Afiyet Olsun.

Konu şeker hamurundan açılmışken, bir de Şeker Bayramında süslediğim cupcakeleri paylaşmak istedim, üstlerine birer kağıtlı şeker veya lolipoplar yapıp, minik kalpler eşliğinde süslemeler yaptım, fikir vermesi açısından paylaşmak istedim, malum, önümüz yine bayram...

17 Eylül 2012 Pazartesi

Kutlayalım


Ne zamandır tatil, sıcak falan derken aktivite yapmadık madem ki, ve yine madem ki blogum 1 yaşını doldurdu, izleyicilerim 400'ü geçti ve yine madem ki, ben 1 yaş daha yaşlandım bu yeryüzünde, hepsini birden kutlayalım istedim.

Kuralları biliyorsunuz, katılmak isterseniz yorum bırakıyorsunuz, çekilişimi blogunuzda duyuruyorsunuz, 21 Eylül'e kadar bunları tamamlıyorsunuz ve sizlerle daha önce paylaştığım ve "sahibini beklemeye başladı" diyerek ilk sinyalleri verdiğim Kanvas Transfer Pano'mu kazanmaya bir adım daha yaklaşıyorsunuz, 24 Eylül Pzt. de sonuçlar karşınızdaaa...

Haydi, katılımlarınızı bekliyorum, yine yanımda olun ve geçen 1 yılda olduğu gibi bu kutlamada da yine beni yalnız bırakmayın.

14 Eylül 2012 Cuma

Ayıcıklar


Ayıcıklı bir takım hazırlıklar içindeyim. Özel bir şey yok, sadece bizim için..


Yine kurabiyeli bir şeyler, ama bu sefer sepetini de yaptım. Ekmek sepeti gibi, ama benim içine taze fındık doldurarak kullandığım hasır sepetin kenarlarına elyaf yapıştırdım, kenarlarına dantel diktiğim kare kumaşımı üzerlerine geçirip, yan taraftan kurdele ile bağladım. Bir de ahşap ayıcık iliştirdim ön tarafına. Ayıcığın saçlarını minik bir kurdele ile toplamayı da ihmal etmeden :)


4 köşeye de eflatun fiyonklarla süslemeler yaptım. Kurabiyeleri içine dolunca görün bir de siz bu güzelliği. Hatta 5 çayına gelin, kurabiyelerimin tadına bakın, yani ayıcıklarımın...

İnsan bazen de, hiç sebep yokken, sadece kendisine "aferin" demek için, başka kimseden "aferin" beklemeden yaşadığı için, ikramlarda bulunmalı kendine, kendi ailesine, sevdiklerine. Sadece "kendisi olduğu için" elini sıkmalı kendisinin, başını çevirip kendi omuzundan öpmeli kendisini, sadece ve sadece dik durabildiği için hayat karşısında.. Ya da sadece "ayıcıklı bir sepetçik hazırlama" heyecanını yitirmeden bu yaşa gelebildiği için...   

Dikili'den bir gün batımı manzarası ile iyi hafta sonları herkese..

13 Eylül 2012 Perşembe

Tahinli Çörek


Bayılırım pastanelerde satılan o tahinli çöreklere. Tipi benzemiyor ama, benimkinin tadı da onlar gibi. Ben içine ve üstlerine ceviz de ekledim, of of offf :) 

250 gr.Margarin    
1 su bardağı Yoğurt                  
1 paket Kabartma Tozu    
3 Yumurta   
7 su bardağı Un     
1 su bardağı Dövülmüş Ceviz   
1 su bardağı Toz şeker
1 su bardağı Tahin 
Susam

Margarin küp küp kesilerek bir kapta yoğurt, kabartma tozu, yumurta ve unla yoğurulur. 2 parçaya ayırılarak her ikisi de merdane ile açılır. Bir kapta ceviz, şeker ve tahin karıştırılır. Tahinli karışımın yarısı ilk hamurun üzerine yayılır. Hamur rulo yapılır. Islatılmış bir bıçakla bir parmak kalınlığında dilimlenir. Yağlanmış tepsiye yerleştirilir. Üzerine ceviz yerleştirilip,  susam serpilir. Diğer hamurun üzerine de kalan tahinli harç sürülerek aynı şekilde rulo yapılır ve tepsiye yerleştirilerek üzerine ceviz konularak susam serpilir. 200 C fırında 25 dak. pişirilir.      

Afiyet Olsun.

Ben henüz döndüğüm bu şehir hayatına tam alışamadım galiba, evet, mutfağımı çok özlemişim, eve döndüğümden beri çıkmıyorum oradan ama, aklımda gezdiğim yerler, gördüğüm güzellikler, yemekler, Dikili'deki Dibek Kahvesi, vs. vs..

Bugün sizlere bir Ayvalık-Şeytan Sofrası fotoğrafı ile veda edeyim, yolu düşenler Sarımsaklıyı bıraksınlar, Şeytan Sofrası'ndadır olay...  


12 Eylül 2012 Çarşamba

Organize Olalım


Döndüm, bir boy verdim, biraz kum aldım denizin dibinden, çıktım geri geldim, arkamda artık boşalmış sahilleri bırakarak Küçükkuyu'dan, Kadırga Koyu'ndan..

Bu mevsimdeki tatilin en güzel yanıymış ardında denizde kahkaha atanları değil, boş şezlongları bırakmak, gözü arkada kalmadan dönmek yani, zamanı gelmiş bir dönüş yaşıyormuş insan bu mevsimde.. 


Gitmeden hemen önce yaptığım çanta içi organizer ile merhaba diyeyim. Uzun zaman "yapabilir miyim, yapamaz mıyım, hazır mı alsam" falan derken, oturdum, yarım saatte diktim kalktım. Boyu içine koyacağım cüzdan, telefon, gözlük vs.ye uygun bir dikdörtgen kestim, Önce kenarlarını diktim, sonra da içine koyacaklarımın genişliklerine ve adedine göre cepler yaptım.  


İnsan kendi dikince, tam da ihtiyacı olan boyda, ende, sayıda cepler yapabiliyor tabii, en büyük avantajı bu. Kullandığım kumaş da daha önce minder yaptığım duck kumaşından artan. Çiçekli çiçekli pek güzel oldu, hem de çantalarımın çoğu kahverengi olduğundan içlerine de çok yakışacak.

Tatilde de denedim, test ettim, tamamdır, eskidikçe yenisi dikilecek, hediyeler yapılacak, hatta abartıp bir kaç renk de mi yapılsa? Pratik ve kolay olunca alamadım hızımı, durun bakalım, nereye götürecek bu sevda bizi:) 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...