14 Haziran 2017 Çarşamba

Geçiyor, Çok Hızlı Geçiyor Zaman



Buralarda saatten çok, hatta hava durumundan da çok insan zamanın geçtiğini meyvelerden, sebzelerden anlıyor, enginarı takip ediyor, çileğin azalması, karpuzun bollaşmasından anlıyor mevsimin artık gerçekten de değiştiğini..Bir de çiçeklerden.. Her şey başladığında burada, o bildik mini mini kır papatyalarının arasında öbek öbek de bu kocaman, aslında bahçelerde görmeye alıştığımız bu papatyalara rastlardık yürüyüşlerimizde..Sonra, birden ortadan yok oluşlarıyla, yerlerini eflatun çiçekli, çalı benzeri bir türe bıraktılar..Sahnedeki yerini sırası gelen bir sonraki arkadaşına devredip, o zarif adımları ve seyircisinden de çok sanatına saygısı ile başını eğerek verdiği selamı ile perdenin arkasına çekiliveren bir balerin gibi.. Şimdi, onlar da eksiliyorlar yol kenarlarından günden güne, zakkumlar, hatmiler yukarı dallarda coşarken, altlar daha çok sararmış otlara ve mor çiçekli dikenlere kalmaya başladı..Zaman hızlı geçiyor, hele de saat kullanmayınca çook daha hızlı..    

12 Haziran 2017 Pazartesi

Dolabımın İçi, Canımın İçi..



En sevdiğim iştir aslında dolapların o görünmeyen raflarını, çekmecelerini düzenlemek..Bazen benden başka hiç ama hiç kimse görmeyecek bile olsa, severim dolap düzenini ben..Konularına göre, bazen renklerine göre, boylarına göre, her düzen bana uyar :))

Genellikle dolap içlerini severim, gözümün önünde dağınık-karışık-düzensiz bir şey görmeye dayanamadığımdan, pek "vitrin" insanı da değilimdir ama, sonunda bir "Hemnes" sahibi de biz olduk.."Şöyle mi, böyle m"i diye çeşitli versiyonlar denedikten sonra, galiba oldu ruhuma göre..Yemek masasının arkasına yerleştirince, illaki bir raf da yemek kitaplarına ayrılmalıydı, kurabiye kalıplarına, renk renk kurulama bezlerine ama sadece en şık, en vitrinlik olanlarına ."Her şey ıslak kalsın" dedirtecek kadar süslü, kullanmaya kıyılamayacak kadar afili..

Bu arada bir çekmece mutfak önlüklerine, bir çekmece masa örtülerine, ama mutlaka bir çekmece de artık kendimizden başka her bir şeye bağladığımız şarj kablolarına.Bilgisayarda folder, evde çekmece..Seviyorum ben düzenleme işlerini..Ya siz?

9 Haziran 2017 Cuma

Miskin



Şu aralar hiiiç bir şey yapmıyorum. Hayatımın en tembel, en boş zamanları..Miskin oldum ben..45'i vurdu saatler ve Sinderalla'nın Külkedisi'ne dönüşmesi gibi miskin oldum..Boş boş bakıyorum etrafa, uyuyorum, yiyorum, dolaşıyorum, o tanıdık, bildik "Ben"i başka bir şeye çevirmeye çalışıyorum eski "ben" gibi olan her şeyi bırakıp..Pek düşünmeden, ne eskiyi, ne yeniyi, pek hatırlamadan geçmişi ve planlamadan geleceği..Kedi gibi, köpek gibi, kuş gibi..Hava durumuna göre yaşıyorum o günü, mantığımı kaldırdım, kalbimin sesi ile davranıyorum..Belki hep vardı içimde, yaşlandıkça çıktı ortaya, miskin oldum ben..

Not: bir kaç ay önce tamamladığım bir işleme ile olsun istedim bugün bu miskinin merhabası..Nadas bitsin, yeni tomurcuklar yeşerecek biliyorum, neyse ki heybe dolu, ele-güne yayın yapacak bir kaç işleme, bir kaç tarif var, dar zamanda atıverilecek ortaya..Şimdi gidiyorum, dönerim yine kalbime estiğinde..  

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...