31 Ağustos 2015 Pazartesi

Günlerden Piknik


Şu aralar sonbaharı karşılamakla meşgulüm, üşüyüp sırtıma bir şey almamakla, okumakla, mutfakta yeni denemelerle, benim için hep yılın başı anlamı taşıyan sonbaharla yenilenmeye çalışmakla..Ama denemelerin sonuçlarını da sizlerle paylaşmadan duramıyorum, sizler de deneyin hemen, bizim gibi mutlu olun yerken istiyorum, aynı damak tadını birlikte yakalarsak, birlikteymişiz o piknikte gibi hissederiz gibi geliyor hep..

Torpil, külah adı her ne ise olayını keşfettim ya, milföy hamurunun o pratikliğini, bol yağından gelen lezzetine alıştı ya iyiden iyiye damağımız, oradan devam ediyorum işte bu aralar..Muzlu Torpil bu seferki de..Artık kremaları da aceleye getirip, daha az iş, daha çok piknik havalarındayım, bu gidişat nedir, nasıldır size bırakıyorum artık:)) 




5 adet milföy
1 pk. Creme Ole Muzlu
80 gr.Krema
80 gr.Beyaz Çikolata
Süt
Toz Antep Fıstığı
Pudra Şekeri
·          
Bir tencerede krema ısıtılıp, beyaz çikolata içine eklenerek ateşten alınır. Oda sıcaklığına gelene kadar bekletilir. Bu arada milföy hamurları merdane ile uzunlamasına açılıp, her biri 5 şerit olacak şekilde kesilir. Torpil kalıplarına sarılarak 200 C fırında 20 dak. kızarana kadar pişirilir. Külahlar soğurken muzlu Creme Ole üzerindeki tarife gore sütle çırpılır. İçine oda sıcaklığındaki beyaz çikolata eklenip tekrar çırpılarak buzdolabında soğumaya bırakılır. Külahların içine krema sıkma torbası ile muzlu krema sıkılarak, baş kısımları antep fıstığına batırılır. Üzerilerine pudra şekeri serpilerek servis yapılır. 

Afiyet Olsun. 



Günün tavsiyesi: Fırsatını bulduğunuz an, bu serin havalarda güzel bir ağaç altına kuruluverip, sıcak bir şeyler eşliğinde doğayı seyredin, ağaçların, denizin, bulutların, kedilerin, çimenlerin, martıların, karıncaların o yaz sonu telaşını izleyin, izleyin ve yaşamanın aslında bizim ona yüklediğimiz o bin bir anlam kadar karmaşık olmadığını, o sandalyede oturan sizin aslında sadece o döngünün küçük, önemsiz parçalarından biri olduğunuzu bir defa daha hayretle fark edin..Biz olmasak da dönecek bir dünyada, birbirlerini izleyecek günlerde, gecelerde, mevsimlerde bizden geriye bir piknikteki kahkahadan, hatırlandıkça gülümsetecek birkaç anıdan başka ne bırakabiliriz ki sevdiklerimize? Evet, bir kaç da renkli post ve denenmiş tarif belki, sadece bu blogu bilip, üşenmeden gelip, okuyanlara kalacak..




30 Ağustos 2015 Pazar

27 Ağustos 2015 Perşembe

Kaçamak


Tatilin uzaması bize yaradı, Eylül başlarında kalabalıklaşmaya başlayan İstanbul, anlaşılan bu sene bayram sonrasına kadar bizim..Park yeri aramadan, masa beklemeden, sıraya girmeden, balıklarla, martılarla ve bizim gibi kaçamak yapanlarla deniz kenarındaydık öğlen, Kandilli'de..

Serinleyip, nefeslenip, evdeki işlere devam.. 



Dekupaj resimlerini ozalitçide sticker olarak bastırıp oraya buraya yapıştırmaya bayılıyorum bu aralar..Aman ne rahat, aman ne kolay, aman ne parlak...Sıkıldıkça sök, yenisini yapıştır..Zaten damla çikolata ve kakao için kullandığım iki teneke konserve kutum vardı..Onları boyayıp, üzerlerini bastırdığım stickerlarla süsledim ki, mutfak keyfi tam keyif olsun..Elime aldıkça güldürsün yüzümü, kullandıkça, ortaya bir şeyler çıkardıkça güldürsün sevdiklerimin yüzünü..Mutfak kaçamaklarımız, tatlı kaçamaklarımız şifa versin, dert vermesin diye.. 



Sonbaharın eli kulağında, mutfak kutuları da tamam, o zaman pişirme, taşırma, yedirme zamanı..Mutfak sevdalılarına gelsin bu post, sevgilerimle..


26 Ağustos 2015 Çarşamba

Açılalım Biraz


Bunaltıcı bir yaz geçiriyoruz, belirsizlik, acı, sıcak, sıkıntı, sevgisizlik, her şeyin üst üste geldiği..Unutmaya değil ama dayanmaya çalışmaktan başka yapacak ne var? Güçlü olabilmek, güçlü kalabilmek için "hayat devam ediyor, etmeli" diye çaba sarf etmeyi bırakmamalı..


Uğraştığım şeylerin çoğu bu gayretten bu aralar..Bu öğlen, öğlen yemeği yerine çay sofrası kurmak mesela..En güzel örtülerle, en özel tariflerle, bize, sadece bizim için şık bir sofra, yemek dergilerine yakışacak atıştırmalık tabaklarla..İyi de geldi ama, hep yaparken, hem sunarken, hem yerken..Açıldık biraz, iyi geldi..


Bu peynirli külahlar, bakmayın havalı duruşlarına, çok pratikler..Hatta külahları daha önceden hazırlayıp, ikramdan hemen önce doldurmak da mümkün, misafirler için de kolay ama güzel bir sunum yani..Külah görünümünü sağlamak için ben pasta malzemeleri satan bir yerden torpil külahları aldım ama, huni gibi kıvrılmış yağlı kağıt da aynı işi tamamıyla görüyor, iş ki, insan yapmak istesin, değil mi ama? İşte şunlarla yapılıyor, şöyle yapılıyor:


      8 kare Milföy Hamuru
1 Yumurta Sarısı
100 gr Labne Peynir
3 dal kıyılmış Dereotu
2 çorba kaşığı küp kesilmiş Kırmızı Biber
Külah kalıpların dış yüzeyleri biraz yağlanır. Kare milföyler biraz açılarak, 5 şerit çıkacak şekilde kesilir. Milföy şeritleri külah kalıpların dış yüzeylerine verev şekilde sarılır. Üzerlerine yumurta sarısı sürülerek 180 C fırında 20 dak. pişirilir. Bir kapta labne peynir, kıyılmış dereotu ve minik minik doğranmış biber karıştırılır. Krema sıkma torbasının geniş ağzı ile külahların içine sıkılarak, uç kısımları ince kıyılmış dereotuna bulanarak servis yapılır.
Afiyet Olsun. Moraliniz yüksek, umudunuz bol olsun..


25 Ağustos 2015 Salı

Parlak ve Sulu


"Sulu transfer hastalığım" devam ediyor bir yandan da..Çok sevdiğim teneke kutum, bir süredir içinde şeker hamurlarını sakladığım kutum, üzerini boya ile kapatmaya kıyamadığım için yıkayıp, ayna gibi parlatıp kullandığım kavanozum, kendinden bir şey kaybetmeyeceğine söz verince razı oldu bir transfer denemesine..


Suyun içinde arkasındaki beyaz kağıttan ayrılan transfer resmi, bu parlak yüzeye yapışınca, o da tenekeye uydu, birlikte parlamaya başladılar ayna gibi..Uygulaması kolay bu transferde en güzeli de, resim nerede başlıyor, kavanoz nerede bitiyor, anlaşılmaması, sanki üretim sırasında baskı yapılmış gibi..

Tek zor kısım ne mi? Bu kadar parlak bir şeyleri fotoğraflamak..İşte o kısım, hepsinden zoru..Umarım biraz da olsa bir şeyler görünüyordur yaptığıma dair... 


24 Ağustos 2015 Pazartesi

İyi Okumalar


Hazır havalar nefes aldırmaya da başlamışken, en güzeli gölgede kitap okumak..Ama hazırlıksız gitmemek gerekiyor pikniğe, bizim için, ama biraz da bahçesinde yetiştirdiği domateslerden ikram eden teyze için, biraz da çocukların hepsini toplayıp denize getiren, onlar yetmiyormuş gibi termoslarındaki nefis kokulu çaylarını bize de içiren ablalar için, kurabiye de olmalı çantada..Az yağlı olmalı, içi sürprizli, dışı süslü olmalı..Susamlı Toplar olmalı mesela..

Sevdiklerinizle, keyifle, bol okumalı, bol paylaşmalı geçsin günleriniz bu aralar. Yoksa çıldırmak işten değil..   


15 Kuru Kayısı       
2 Yumurta     
1 su bardağı Tozşeker     
125 gr.Margarin
1 çay bardağı Süt   
 1,5 çorba kaşığı Kakao                      
1 pk.Vanilya
4,5 su bardağı Un   
1 pk.Kabartma Tozu                          
1 çay bardağı Susam
2 çorba kaşığı Tozşeker

Kayısılar küçük küçük doğranıp bir kasede vanilya ve 2 çorba kaşığı suyla karıştırılarak 20 dak.bekletilir. Bir kapta yumurta, 1 su bardağı şeker ve küp küp kesilmiş margarin çırpılır. İçine ½ çay bardağı süt, kakao, vanilya, un ve kabartma tozu eklenerek yoğurulur. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp yuvarlanır ve içine kayısılı içten konularak yuvarlanarak kapatılır. Bir kapta susamla 2 çorba kaşığı tozşeker karıştırılır. Kalan ½ çay bardağı süt bir tabağa alınır. Kurabiyeler önce süte batırılır, sonra da susama bulanarak yağlanmış tepsiye dizilir. 175 C fırında 25 dak.pişirilir.   

Afiyet Olsun.


18 Ağustos 2015 Salı

Unutulmaz


Bu yılın "unutulmaz"ı, içinde gezmeye de, fotoğraf çekmeye de doyamadığımız Emirgan..Masalda zannediyor insan kendini burada dolaşırken..Henüz fırsat bulamayanalar, yaz bitmeden planlarınızın arasına dahil edin, mutlaka.. 


17 Ağustos 2015 Pazartesi

Bu Yaz


Yazları genellikle dışarıda, dondurma yiyerek, serin bir şeyler içerek geçirirken, bu yıl sıcaktan dışarıda öyle uzun zaman geçirilmiyor. O zaman da hep pratik şeylerin peşindeyiz, ızgara balığımızın yanına bol salata, biraz en kolayından mısır ekmeği, bir de güzel film karşısında, klima ile evdeki nemi alıp oturuyoruz..Ancak böyle nefes alınıyor bu aralar bizim buralarda..

Ama sabah erken saatlerde daha yumuşak oluyor hava, esintili ve sakin..Bu fırsatı kaçırmayalım diye, sabah erkenden sahilde başladık bu yeni haftaya, biraz daha rahat bir hafta geçirebilmek temennisi ile..


Bugün işte o pratik mısır ekmeklerinden birini paylaşacağım, Mısır Unlu Ekmek demek daha doğru, çünkü buğday unu ile birlikte yapılıyor ve mısır ununun keskinliğini çok sevmeyenler için iyi  bir alternatif..

1 su bardağı Süt     
1 su bardağı Mısır Unu     
1 su bardağı Buğday Unu     
1 çay bardağı Sıvı yağ     
1 pk.Kabartma Tozu     
Tuz

Bir kapta tüm malzeme çırpılıp, yağlanmış kalıba dökülür. 180 C fırında 35 dak. Pişirilir. 

Afiyet Olsun, yeni haftanız serin ve keyifli geçsin..






14 Ağustos 2015 Cuma

Eve Yaz Gelince


Her zaman ev değiştirmeye, şehir değiştirmeye gerek yok yazı iliklerine kadar hissedebilmek için..Bir kaç biblo, biraz çuval bezi, biraz süsleme..Eşyaları değiştirmeden evin havasını değiştirivermiyor mu? Hele bu mavi-kum rengi aksesuarlar evi bir anda hafifletivermiyor mu? 

Ben sevdim evin bu yeni halini ve bizde bu yaz böyle geçti işte..Artık özlediğim, hem de çok özlediğim sonbahar için başka aksesuarlar, yazın gelişi ile dolaplara kaldırdığım başka süsler var aklımda, yine vazgeçemediğim toprak tonlarında..Bir kaç minik dokunuş evi değiştiriveriyor, hafifletiveriyor, sanki insanın ruhunu da..Değil mi ama? 



9 Ağustos 2015 Pazar

Sultan


Bir yaprak daha düştü bizden, bir yıldız daha kaydı gönlümüzden..Teyzem, tek kız kardeşinin hemen ardından, onu çok bekletmeden oralarda, yanına gitti..Mekanı cennet olsun..Dualarımızdan başka söyleyecek sözümüz kalmadı..   



6 Ağustos 2015 Perşembe

Başka İpler


Elimde uzun zamandır işlediğim bir şeyler olunca, aynı renklerle, aynı iplerle aynı desenleri tekrarlamaktan bunaldığımda, tatil gibi, insanı tazeleyen o minik hafta sonu kaçamakları gibi başka iplere, başka desenlere, küçücük başka bir şeye kaçıveriyorum. 


İndirimden aldığım bu düz beyaz peçeteyi, pembe kahvaltı soframa uygun pembelerle işledim bu sefer kaçamak olarak. Aslında kanaviçe olan modeli, belki de çiçeklerin şeklinden, şöyle hızlıca, lazy daisy'lerle, basit sarmalarla, sap işleriyle hayal ettim ben. Kahvaltı çabukluğunda, ekmek üzeri peynir basitliğinde.. Keyifli kahvaltılar, bu minik çiçeklerle daha da keyiflensin diye.. 

Serin mi serin bir İstanbul'dan keyifli bir gün diliyorum herkese.. 


 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...