30 Aralık 2018 Pazar

Hoş Geldin



Önümüze açılacak bu 365 sayfalı yeni defteri parlak renklerle, sevgi sözcükleriyle ve güzelliklerle doldurmak dileğiyle..Mutlu Yıllar

26 Aralık 2018 Çarşamba

Elf ya da Peri, Adı Her Neyse


İskandinav kültürüne göre evi korumak için evlerde saklanırmış periler, yeni yılda Noel Baba'nın yardımcıları oldukları da söyleniyor, evlere hediyeleri onların taşıdıkları da, bolluk, bereket, parıltıyı onların getirdikleri de.. orijinal adları ile "Christmas Pixies", Almanlar için de Elf galiba.. Bu yılın son bebeği belki de, en severek diktiklerimden..



Masal tadındaki bu söylencelerin hepsi bir kültürü simgeliyor benim gözümde, ne getirip ne götürecekleri değil, içimi ısıtmaları, yüzümü güldürmeleri, eve bir hoşluk katmaları gibi kriterlerim her şeyin önünde geliyor. Saat 24'te nar kırmışlığım, evin musluklarını açmışlığım, tüm lambaları yakmışlığım yok mu? var tabii..Evrene mesajımı kendi dilimle anlatabileceğim yöntemleri hep denedim, hiç de çekinmeden..Etkisi? Üst satırlarda anlattıklarım dışında, yani yılbaşı gecemizde içimizi ısıtmaları, bizi güldürmeleri ve o geceye unutulmaz bir hoşluk katmaları dışında etkisi var demek mümkün değil..

Ama bu tür güzellikleri bunlar dışında çok da bir şey beklemeden yaşamak, evdekilere yaşatmak, renk katmaktır hayata..Üşenmemeli, sonraya bırakmamalı, çocuksu sevincinden utanmamalı bu süslerin, ritüellerin, yılda bir defa oynana oyunların .Belki de "yeni yıla nasıl girerse insan öyle geçirirmiş ya o yılı", bu yıla çocukça girip, hep çocuk kalmak en iyisidir hayatın zorluklarına katlanabilmek için..Denemeye değmez mi?  


Bu arada geyik, sadece Noel Baba'nın hediyeleri taşıdığı kızağını  çekmekle kalmıyormuş, heybetli boynuzları ile Hayat Ağacı'nı sembolize ediyormuş, biliyor musunuz? Yerle gök arasındaki bağlantıyı sağlayan Hayat Ağacı'na bir selam vermeden de bitmesin bu post, değil mi? 

İçinizdeki çocukla daha çok zaman geçireceğiniz bir yıl olsun bu gelen, mutlu yıllar..

24 Aralık 2018 Pazartesi

Bu Sene de Böyle





Son yıllarda artık ağaç kur, ağaç kaldır, sıkıldığımdan beri, her yıl farklı yeni yıl köşeleri yaparak, onları ışıklandırarak yakıyorum bizim evin yeni yıl ateşini..Bu yıl da evdeki fanusları, cam kabı kacağı kalın tuzdan yaptığım karlarla ve yılbaşı süsleri ile doldurarak kendime bir masal köyü, hatta masal dünyası kurdum. Tabii her şey een sevdiğim, beyaz Noel Babanın gözetiminde gerçekleşiyor..hepsi geçmiş yıllarda çok severek aldığım, 11 ay özenle saklayıp, hasret biter bitmez ortalara saçtığım yılbaşı süsleri..Ama bir de yeni misafiri var bu köşenin bu sene..





Masa örtüsü modeli olmasına rağmen pano olarak işlediğim, bayıla bayıla işlediğim hatta kırmızı ev..Bahçeli evimin bahçesinde bir mandalina var, bir de karabiber ağacı..Araba? O arkada duruyor, kapalı garajda :))



Hayallere bir mola şimdi, biraz daha yeni yıl süslemesi fotoğraflarıyla..Yeni yıl, hepimize hayallerimizi getirsin, bizim için en hayırlı olacak hayaller gerçeğe dönüşsün bu yıl, inşallah..



18 Aralık 2018 Salı

Yeni Yıl Demek



Kokina demek een öncelikle benim için, küçük evimizde, henüz plastik çam ağaçları da icat edilmediğinden belki de, koca bir demet kokinayı, üzerine kar gibi pamuklar serpiştirerek süslerdi annem, her dikenli demet, bana onun yumuşacık ellerini hatırlatır işte..

Tatlı bir şeyler demek, hele de şeker hamuru çıktığından beri çoban püskülü yapraklarıyla, kokinalarla, kar taneleri ile süslü bir şeyler..Benim çocukluğumda vazgeçilmezimiz kütük pastaydı ama, artık o kadar eksildik ki o kara bulanmış kütüğün etrafından, boğazımdan geçmiyor, pek yanaşmıyorum artık..



Noel Babamız hep vardı da, geyikleri henüz yabancıydı bize, bizimkisi doğrudan bacadan atlardı içeri..:)) Kardan adam yapabildiğim bir yılbaşı hatırlamıyorum, şubat tatillerinin eğlencesiydi kar o yıllarda İstanbul'da..Trifle konusuna ise hiç girmiyorum, hayali bile ne mümkün, Hamburger yemek için bile ortaokul yıllarını bekleyen nesildenim ben, pardon :))



Ama galiba een değişmeyen, her yeni yıla tazecik umutlarla girmek, şüphelerle kirletmemeye çalışmak, ağız tadı hayali ile güzel bir sofra etrafında sevdiklerinle birlikte olmak, el yapımı bir vazo içinde renklendirirken bir demet kokina evi, geçen bir yıla daha şükretmek demek..

10 Aralık 2018 Pazartesi

Ganimet



Hiç de yeni yıl arifesi değildi, yılın o birbirine benzer, pek de sönük günlerinden biriydi belki de..Herkes ellemiş, bakarken üzerindeki süsleri zedelemiş, sadece kırmızı benekli bir galvaniz kova kalakalınca ortada, kenara ayırmışlar, defolu dememişler adına da, 2. kaliteye düşüvermiş işte..Ben onu ışıltılı Aralık günlerine yakıştırdım, biraz kurdele, bir kaç dal çiçek..Ben onu o "2. kalite" hali ile sevdim, tekrar 1. kaliteye çıkartmaktı tek gayem..

Sonra, yine sıradan bir gün, canlı saksılara yeterli vakti ayıramadığımdan şurada-burada yolculuklardan, yapma çiçeklerin arasında dolaşırken reyonda, yılbaşına en yakışan, adı hep çok hoşuma giden bir "Atatürk Çiçeği" ile karşılaşınca, o da bana kayıtsız kalmayıp "saksıma yakışacağını" fısıldayınca kulağıma, aldım getirdim onu da yanımda..İyi ki getirmişim benim saksı terzi işi gibi, tam ama tam da ona uydu..Ganimetler topladım, kendileri eşleşti, farklı enstrümanlardaki farklı notalar gibi bir araya gelince bizim salonun şarkısı oldular yılbaşı için..Konu mankenlerini da hatırlarsınız, Rudolfo ile hanımı..Bir kaç yıldır bizle yaşıyorlar:))

Belki de bir başka bakmak lazım etrafa, belki de içindeki cevheri görmek lazım defolu, 2. kalite, eski, hatalı, bozuk dediklerimize..Belki doğru şarkıyı çalabilmek için eksik nota sizdedir, belki de herkes ikinci şansı hak ederken, şans verdikleriniz size şans getirir..Kim bilir?

8 Aralık 2018 Cumartesi

Zamanı Geldi


Bu ay başladı mı, yıl bitmiştir artık..Defterlerin kapandığı, borç-alacak cetvellerinin çıkarıldığı, önümüzdeki yıl için yıllık planların yapılmaya başlandığı günlerdir bunlar.."Yeni yılda yeni bir ben" adına sözlerin verildiği, acısıyla tatlısıyla geçen o yılın sadece tatlı anılarını hatırlamaya çalışarak ve acı anıların dilde bıraktığı o paslı tadı belki de şöyle mükellef bir sofra başında silmeye çalışarak geçirilecek yılbaşı gecesine hazırlıkların yapıldığı günlerdir..

Yalan da olsa o defterlerin kapandığı, yani durup durup yine, yeniden açılacak olsalar da; insan nefsi alacağına şahin, vereceğine karga olsa da; o yıllık planlara rağmen, hepimiz sonunda hayatın planını yaşayarak tamamlasak da o "gelecek" yılı..Güzel, bunları düşünmek de güzel..

Şimdi, hepsinin zamanıdır işte..Yılbaşı kutusundan yüreğimizdeki ışıltıları çıkarmanın, içimizdeki çocuğu evi şıkır şıkır süslemesi için izin vermenin, tutamayacağımız sözler verirken yine, kendimize yılda bir defacık da olsa herkese gösterdiğimiz anlayışı göstererek, karşısına geçtiğimiz aynada, "aferin kız, yine ölmedin her şeye rağmen" diye gülümsenin ve sırtımızı sıvazlamanın-tamam, kendi kendine kolay olmuyor, o halde omuzumuza bir öpücük konduruvermenin :)) - Zamanı Geldi..

Kaçırmayın..  





28 Kasım 2018 Çarşamba

Bahçem



Biraz zeytin, biraz lavanta, limon ağacı olmadan olmaz, tamam, yeni moda ama bir saksı da kumkuat..Bahçem işlerken böyle hayal ettim saksılarını..Diktim, budadım, hasat ettim hatta..Bahçede geçti günlerim..Renkler, toprak saksılar beni başka diyarlara taşıdı, bitsin istemedim..Belki de bazen, aynı evin içinde, aynı koltuktan kalkmadan tatile gitmenin, bağ bahçe içinde zaman geçirmenin, kafa dağıtmanın en iyi yolu iğne-iplik..Buyurun, siz de koparın bahçemden canınız ne çektiyse, ürün çok, ürün verimli, topladıkça çoğalıyor, paylaştıkça artıyor, sevgi gibi.. 

24 Kasım 2018 Cumartesi

Pembe Çiçekler, Pembe Umutlar


One stroke uğraşılarım içinde en çok mum, mumluk, cam boyamaları sevdim galiba..Desen desen, renk renk, sonsuz bir deniz..Hele farklı renk mumlarla daha da farklı oluyor, yüzlerce kombinasyon yani..



Pembe, benim için, toprak tonlarıyla, kremlerle, bejlerle güzel..İstanbul'daki evin salonundaki monotonluğu pembelerle kırmayı sevdim ben, ee, English Home de çok yardımcı oldu tabii, ne yalan söylemeli..Kışı da özlemişiz bu arada, şimdi salonumun fotoğraflarını sizlerle paylaşırken bir defa daha anladım, durun, yeni yıl da gelsin bir, güzel olacak inşallah, her yeni yıl, yeni umutlarla gelir, iyi olacak inşallah bu kış..Soğansız da olsa olur, bedende can olsun da, yavan ekmek yeter insana, yanında sevgilinin ılık nefesi estikten sonra..

16 Kasım 2018 Cuma

Kırmızılara Devam



Mutfağa kırmızı dokunuşlara devam..Sırada bir de tepsi var..Servis tepsisi olarak ne kadar hoş da dursa, aslında tuz, karabiber, ıvır zıvır, ocak yanındakileri derli toplu tutma amacıyla süslendi.. 





Yazısı el yazısı, bildiğiniz, benim yazım yani, kopyalayıp, boyadım kalemle, mükemmel olmayarak, mükemmel bir görünüme kavuştu bence,özel seçilmişlerden..nefis... 

Hafta sonunuz özel geçsin, güzel geçsin..

14 Kasım 2018 Çarşamba

Bizim Justine



Bugünkü tarifimiz Justine..Daha doğrusu Foodie’nin Justine pastasının pratik hali..Tembel Justine belki de :)) Keki hazır çünkü, siz sıkça kullandığınız favori bir pandispanya tarifiniz ile de yapabilirsiniz tabii..Sade herhangi bir kek yeterli bence..Ama kayısı ile bademin bu mükemmel uyumu, üzerine bir de beyaz çikolata eklenince..Anlatılmaz, soluksuz yutulur..Galiba benim için biraz da Dedeme giderken Cihangir’deki pastaneden aldığımız damalı pastanın o minik karelerini birleştiren kayısı reçeline, kekin üstündeki kavurulmuş bademlerin tadı karışırken damağımda kalan o tat, koku ve çocukluğum..İşte karşınızda..



1 pk.Hazır Sade Pasta Tabanı    
İçi: 
125 gr.Kuru Kayısı     
1,5 çay bardağı Su     
1 çay bardağı Toz Şeker    
Kreması:
1 kutu Krema     
200 gr. Beyaz Çikolata
Üzeri: 
1 tatlı kaşığı Margarin     
50 gr.File Badem     

Bir gece önce beyaz çikolatalı kremayı hazırlamak için bir sos tenceresinde krema ısıtılır, ateşten alınıp içine küçük parçalara kırılmış beyaz çikolata eklenip karıştırılarak buzdolabına kaldırılır. Kayısılar da yıkanıp, bir kasede suyla bir gece bekletilir.

Ertesi gün önce kayısılar içinde bekledikleri suyla, şeker de ilave edilerek yumuşayana kadar pişirilir ve blendır’dan geçirilir. Soğumaya bırakılır. Bir tavada margarin eritilip, file bademler arada hafifçe ters yüz edilerek kavurulur ve soğumaya bırakılır.

Hazır kekin arasına önce kayısı püresi sürülür. Üzerine biraz beyaz çikolatalı krema dökülüp, biraz badem serpilir. Kekin diğer yarısına da biraz krema sürülüp, üzerine kapatılır. Kekin üzeri ve yanları krema ile kaplanır, üzerine bademlerin kalanı serpilerek servise kadar buzdolabında bekletilir.

Afiyet Olsun..Çocukluğunuzun tatları damağınızdan hiç kaybolmasın..

12 Kasım 2018 Pazartesi

Bir Kırmızı Buse



Bazen çok şey yapmak gerekir güzelleştirmek için, bazen de hiç bir şey..Bu kesme tahtası o "hiç bir şey istemeyenlerden" işte..Zaten güzel..Güzelliğinin yanında, kendini alt raflarda unutulmuş bulduğum dükkanda bambunun vakarına yakışmaz bir uygun fiyatta..Mutfağa her girişte "günaydın, bir kahve?" diye sesleniyor.. 



O zaman, minik kırmızı bir öpücük, onu mutfağa eklemeye yeter de artar bile dedim..Biraz da rafya, "hoş geldin" hediyesi..Zaten "güzeldi",  "tam benlik" oldu..

6 Kasım 2018 Salı

Bir Parça Keçe



Şu bir parça keçeden neler çıkıyor? Kesince atmayan kenarları ile bir süredir hepimizin gönlünne taht kuran keçelerden kutular, sepetler yapmak harika oluyor..



Bu sepet de basit bir altıgenden..Köşelerden ortaya doğru birer uzun çentik atıp biraraya getirince tamamdır..Fazla malzemeye ulaşılamayan her yerde, hem üretmenin keyfini yaşatıyor insana, hem de iş görüyor..Kucakta yünlerle evin içinde dolaşmaktansa, eskilerin dediği gibi, "5 dakikada Beşiktaş", gerçi artık İstanbul'da 5 dakikada herhangi bir yere varabilmek mümkün değil ama, olsun..:)) 

30 Ekim 2018 Salı

Yenilemelere Başlamışken



Zamanla evdeki işler eskidikçe, zevkler değiştikçe, ya da "şöyle yeni bir soluk gelsin o paha biçilemez "anlara" " dedikçe, yenilemek güzel..Hazır yapabiliyorken, becerebiliyorken, el-ayak tutuyorken..




Üzeri aşçılı, kareli, puantiyeli peçetelik, salondaki "gül fırtınası"ndan nasibini aldı..Yazılı bir peçete, güllü bir peçete ile birleşti, soluk ve neredeyse boyutlu stencil dokunuşları ile zenginleşti, küçük güllü fincanlarla süslendi..Sonrası vernik, vernik, vernik..Sonbahar tadında, kış tadında, yuva tadında bir değişiklik oldu..Haydi bakalım, bir kahve içimi, sonrasında yeni projelere yolculuk..



18 Ekim 2018 Perşembe

Yeni Yenileme


İsveç nakışı ile yastıkları yenileyince, aynı yerdeki abajura da bir şeyler yapmak gerekti..Öncelikle mavi abajur ayağına rölyef pastayla şekiller yapıp, rengini değiştirmekle başladı her şey..


Sonra, yastıklara çok benzer bir kareli kumaşı abajur başlığına göre kesip, yapıştırarak son buldu..Arkadaki ek yeri de böyle oldu işte, kenarlarına yapıştırdığım bordür burada da çok işime yaradı..



Ama en güzeli, en zevklisi ikisinin arasındaki kısım benim için her zaman..Her bir kareyi, 4 etamin karesi gibi hesaplayarak, çarpı işi bir kalp ekledim işledim abajur başlığına göre kestiğim kumaşa..İşlemenin ardından yapıştırınca kusursuz oldu görünüm, bayağı havalı oldu bizimkisi..

Daha aklımda ne fikirler var, biraz böyle dursun, gelecek daha yeni yenilemeler, yolda hepsi..



10 Ekim 2018 Çarşamba

Kahvaltılık Soslar



Bir süredir, zaman zaman yaptığım şu acı soslardan sürekli yapmaya başladım. Bizim evdeki gurme, peynirle, taze biberlerle, ama ille de kepekli ekmeklerle bu soslar olmadan kahvaltıya oturmaz olunca, önce dışarıdan, hazır olanlardan almaya başladık, sonra maharetli hanımların ellerinden çıkma olanlarla devam ettik ve sonunda şunun sarımsağı iyiydi, bunun kimyonu derken, kendi karışımlarımızla devam etti alışkanlığımız..



Çalışmalar sonucu kendi damağımız için ulaştığımız en ideal karışımları paylaşmak istedim bu akşam, belki denemek isteyenler olur, zaten yapanlardan, hatırlayanlar olur, hafta sonuna tekrar yapar, afiyetle yerler, bir de onlar da kendi ideal karışımlarını benimle paylaşırlar..

Not: Hepsinin ortak noktası, ev salçası kullanılması..Yani eskilerin deyimiyle "pabucuma sürseniz yenir", bizimki biraz daha allayıp pullamak sadece..Sarımsağı olabildiğince az tuttuk ki, çevreye vereceğimiz zarar en aza insin :))

İlki; Susamlı Salçalı Ezme..Susamın içine kattığı çıtırlık, daha keyifle yenmesini sağlıyor..

1 kase Biber Salçası
2 diş Sarımsak
1 su bardağı Zeytinyağı
1 kase Susam
1 çay bardağı Dövülmüş Ceviz İçi
1 Bağ Maydanoz

Tavada zeytinyağında maydanoz dışındaki tüm malzeme 5 dakika pişirilir. Ocaktan alınıp, kıyılmış maydanoz eklenerek karıştırılır. Kavanozlara alınır.

Bir diğeri; Baharatlı Ezme..Daha yakıcı, daha kokulu..

4 Ceviz, dövülmüş
2 çorba kaşığı Biber Salçası
2 çorba kaşığı Domates Salçası
1/2 çay kaşığı Kimyon
1/2 çay kaşığı Tarçın
1/2 çay kaşığı Yenibahar
1/2 çay kaşığı Karabiber
1 Tatlı kaşığı Pul biber
1 diş Sarımsak, dövülmüş
1/2 çay bardağı Zeytinyağı

Tüm malzeme macun kıvamına gelene kadar karıştırılır. Kavanozlara alınır.



Sonuncusu da; Ekmekli Ezme..Biraz daha koyu kıvamlı, acil durumlarda meze yerine de geçer..

3 çorba kaşığı Domates Salçası
3 çorba kaşığı Biber Salçası
1 çay bardağı Dövülmüş Ceviz İçi
2 dilim Ufalanmış Bayat Ekmek İçi
2 diş Dövülmüş Sarımsak
1/2 çay bardağı Zeytinyağı
1/2 çay kaşığı Kimyon
1/2 çay kaşığı Pul biber

Tüm malzeme macun kıvamına gelene kadar karıştırılır. Kavanozlara alınır.

Bol kokulu ve iştah açıcı bir post oldu bu seferki, daha fazla kalamayacağım, gidip biraz ekmek üstü bir şeyler yapmalıyım, afiyet olsun şimdiden yapanlara, yiyenlere, yapmaya niyetlenenlere..


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...