17 Aralık 2014 Çarşamba

Siyaha Dönüş


Bugün kapalıydı hava, hatta ara ara yağmurlu..Yine dışarılardaydık, evin dışında ama daha kapalı, korunaklı yerlerde..Kapalı bir havada Hıdiv Kasrı..Bahçedeki sandalyeler ne kadar soğuksa, hüzünlüyse, duvarlarında klasik Türk müziği nağmeleri yankılanan kahvaltı salonu o kadar sıcak ve neşeli.. İşte, beyaz da hüznün rengi oluyor eğer boşsa, yalnızsa, ilgisiz kalmışsa..

Ben bu aralar takı yaparken genellikle siyahı tercih ediyorum. Hüzün çağrıştırmıyor bana siyah, biraz çayın demi gibi yaşanmışlık hissettiriyor, her şeye uyum sağlamayı hatırlatıyor, duruluğu, sadeliği, sessizliği ifade ediyor..Elimden çıkanlar bu aralar daha çok siyahlar ama hepsinin ayrı bir hikayesi var, hepsinin ayrı bir ruhu..Bu yıl rengim siyah galiba..Ama en neşelisinden, en umut vereninden, en parlağından, en dinamiğinden..Durmak, sıkılmak, boşvermek yok..Siyahın bile en hızlısından..


Bu gömlek yakası nasıl hüzün verir ki insana? Sizin de içinizi neşeyle kıpır kıpır kıpırdatmıyor mu dantelin o kıvrımları?


Eski bir kemerin parçaları deri ile buluşup bileklik oluverdiler..


Zincirler ve taşlar..Birlikte ördüm hepsini..


Kat kat deri ipler, çeşit çeşit gümüş boncuklarla..Deri ceketlerin içine iyi gidecek..


Son bir kaç yıldır sarı zincirler beyazlarla içiçe..Metal tokalı kemerleri kolyeye uydurma derdine de son..


Metal denilince, kalp olmadan da olmuyor..


Bir kaç figür bir zincire dizildiler mi, neşeli bir bileklik oluveriyor..


Sadece halkalar, modern bir görüntü oluşturmuyorlar mı? Anahtarlık halkaları bunlar, aklınızda bulunsun elinize geçerse, boşa harcamayın...


Artan zincirlerden yeni bir tane daha..Şık oldu, albenili oldu..Artmış gibi değil, olmasa eksik olurmuş gibi oldu..

Güzel bir mekanda huzurla, neşeyle başlayan günün sonuna şıkır şıkır kolyelerle bezeli bu post iyi oldu...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne dersiniz?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...