Zamanla insan değişiyor, eskiden gereksiz bulduğu, güldüğü hatta o siyah beyaz fotoğrafları baş tacı ediyor..Salonda bu aile büyüklerinin eski fotoğraflarını astığımız duvardaki rafımız da bu eski fotoğraflar gibi hatıraları depoladığımız bir yer olup çıkıyor günbegün..
Yaz hatıraları, gezi hatıraları, eski evlerden kalma hatıralar, aileden kalma objeler...Göz önünde durmasını istediğimiz her şey, ilk durak olarak burada soluklanıyor..
Kendimizi tutmasak yan duvara raflar ekleyip, "hatıradır", "yazıktır", "özeldir", "güzeldir" diye buraya da dizeceğimiz elimize her geçeni de, "az çoktur" diye frenliyoruz kendimizi..Yaşanmışlığı arttıkça insanın, hatıraları da çoğalıyor ve belki de bu yüzdendir aksesuar merakından çöp evliğe geçişin ileri yaşlarda bu denli kolay oluşu..
Hatıraların çoğu kalpte saklanmalı bence yine de, yoksa başa çıkmak zor..Evdeki kalabalıkla değil, insanın kalbinde yarattıkları o titremelerle..
Herkese sevgiler İstanbul'dan..
Uğrayıp bakanını nerelere götürmez ki bu köşe...
YanıtlaSilZaman ve yaş ilerledikçe, her şey daha kıymetli, daha yaşanılmışlık dolu ve daha özlenilen bir hale geliyor sanki...
YanıtlaSil"Yaşanmışlığı arttıkça insanın, hatıraları da çoğalıyor ve belki de bu yüzdendir aksesuar merakından çöp evliğe geçişin.." ne harika ifade etmişsin..
YanıtlaSilevet evet cevabı tamda bu:)
nefis olmuş bu köşe,
bayıldım!