Hava güneşli, ama güneşe aldanmamak lazım, soğuk ısırıyor insanı..Biraz yürüyüş yapıp, markete uğrayıp, hemen kaçıyoruz eve..Daha çok Sezen Aksu dinleyerek, sıcak bir şeyler içerek ve okuyarak geçiyor bu aralar günlerimiz..Ama acıkıyoruz, nasıl bir şeyse insanoğlu, her şey duruyor, unutuluyor ama mide asla..
Böyle miskin günlerde ekmek yapmak da en sevdiğim işlerden..Arada gidip yoğurup, sonra kendi halinde mayalanmaya bırakırken o bekleme zamanları ayrı bir zevk, ama fırında pişerken eve yayılan o koku yok mu? Evde olmak demek o koku..Sağlık demek, iyilik demek, güzellik demek..Fırından alınan hiç bir taze ekmek o evde pişen ekmeğin yerini tutmuyor, tutamıyor.
Her ekmek tarifi benzer tabii bir birine, benim bu sefer pişirdiğim sandviç ekmeğinin tarifi ise şöyle:
½ kahve fincanı Su
1 çay bardağı Yoğurt
65 gr.Margarin
4 su bardağı+5 çorba kaşığı Un
1 tatlı kaşığı Tuz
1 çay kaşığı Toz şeker
2,5 çorba kaşığı Bal
4 çay kaşığı Maya
1 Yumurta
Susam, çörek otu, keten tohumu, haşhaş, vs.
Derin bir kapta maya, şeker ve ılık su karıştırılıp oda sıcaklığında 10 dak.bekletilir. Başka bir kapta yoğurt, bal, erimiş margarin, yumurta, tuz ve 5 çorba kaşığı un karıştırılır. İçine mayalı karışım ve kalan un eklenerek yoğurulur. Hamur yağlanmış bir kaba alınıp, üzeri streç filmle kapatılarak oda sıcaklığında 1,5 saat bekletilir. Yuvarlak bir fırın kabı yağlanır. Hamurdan limon büyüklüğünde parçalar koparılarak yuvarlanır ve birbirine değecek şekilde fırın kabına yerleştirilir. Kabın üzeri streç filmle kapatılarak oda sıcaklığında 40 dak.bekletilir. Hamurların üzerine biraz su sürülüp, susam, çörek otu vs. serpilerek 180 C fırında 20 dak.pişirilir. Fırından çıktığında üzerine biraz su serpilir.
Afiyet Olsun.
Ben bu tazecik ekmekleri kendi yaptığım reçellerle yemeye bayılıyorum. Hele kuru kayısıları bir gece suda bekletip, ertesi sabah iyice tombullaşmış o kayısılardan pişirdiğim reçeller, sulu ve şişkin kayısı parçaları ile reçelden çok tatlıya benziyorlar.
Ama en keyifli hali, sevgilinizle açık havada biraz üşüyerek, biraz yorularak ama bolca gülerek yapacağınız bir yürüyüş sonrasında sıcak bir çayın yanında..Reçel, bal, kaymak bahane, sevgi olsun yanında bir tutam, yeter..
yaptığın ekmeklere bayılıyorum....
YanıtlaSilne güzel yazmışsın.. evet evde olmak demek o oku, aynı zamanda sağlık demek huzur demek!
YanıtlaSilharikasın!
Ne güzel olmuşlar Elifcim, harikasın :)
YanıtlaSilVe ne çok haklısın yediklerimiz, içtiklerimiz hep bahane, huzur varsa hepsi lezzetli, yoksa hepsi yavan...
Huzurun, keyfin bol olsun diyeyim yine o zaman ben :)
Merhaba, sizi bugün keşfetim. Takipteyim, bana da beklerim. :) http://hobylst.blogspot.com.tr/
YanıtlaSilKesinlikle hafif soğuk bir havada yapılan bir yürüyüşün ardından en güzel şey çay ve sıcak ekmek iyi gider..nedense ben de en çok bu tür yürüyüşleri sevenlerdenim..havanın soğuk oluşu yanımda yürüyene daha çok yakınlaşmamı,sıcağına daha çok ihtiyaç duymama ve böylece hem kalben hem de bedenen birbirimizin kıymetini görmemize sebep oluyor..
YanıtlaSil