10 Ekim 2014 Cuma

Yok, Öyle Olmuyor O İşler



Şimdi sen, altındaki son model pahalı arabaya güvenip kırmızı ışıkta geçiyorsun ya, araba alamayacak kadar fakir olduklarını düşünerek öfkelendiğin yayalara söverek ve camdan sigaranı fırlatarak, işte üzgünüm ama o araba sana bu hakkı vermez..Hatta kendi sığlığını saklayabilmek adına hep daha yüksek arabalar, hep egondan daha büyük arabalar peşinde koşsan da, biz “direksiyonun ardında kaybolan sen”i her görüşümüzde yine de tanıyoruz, saklanamıyorsun işte gerçeklerden..
O elindeki derisi kullanılan hayvandan kat be kat daha pahalı çanta, seni o kadarlık adam yapar sanıyorsun, ama öyle olmuyor o işler..Üzerindeki çulu çaputu tek satın aldığın yer olduğuyla övündüğün o pahalı markalardan aldıklarını daha ilk giydiğin anda dahi, aynada gördüğün öncekinden daha da değersiz biri..
Sıkça, daha da pahalısının satıldığını her fark ettiğinde  değiştirdiğin eşyaların dekorasyon, daha yenisi çıktıkça eve doldurduğun, elinde, cebinde, çantanda, gittikçe küçülen, incelen, daha da akıllanan ama şen kahkahalarla “hiç kullanamadığını” anlattığın o ıvır zıvır teknoloji olmuyor sen böyle yapınca, görgüsüzlük deniyor buna bizim buralarda.. 
Gittiğin ama her seferinde övünerek “hiçbir yerini görmeden döndüğünü” anlattığın seyahatler, en çok yıldızı olan, en çok her şeyi dahil otellerde “neredeyse bütün günü odada uyuyarak geçirdiğini” anlattığın tatiller, kibirden ağzından salyalar akarak büyüklüğünden -sözde- şikayetçi olduğun büyük, birkaç senede bir daha da büyük evler, yıllardır gitmemekle hava attığın yazlıkların, para ödeyip gitmediğin spor salonları, hiç yüzmediğin havuzlar, sürekli anlattığın aldıkların, alacakların, yine alacakların…Herkes “kazandı” desin diye insanlığını kaybedişlerin, “oldu” desin diye, “zengin” desin diye acınası çırpınışların.. 

Yok, öyle olmuyor o işler..Aldığın kadar değil, verdiğin kadarsın bu hayatta..Verdiğin emek kadar yükselirsin insanların arasında, gösterdiğin güleryüzle değerlisin..İhtiyacı olanla paylaştıkça, israf etmedikçe, malı-mülkü kendinin ve başkalarının hayatını güzelleştirmek için kullandıkça büyüksün..Her sohbette harcadığın paraları, aldığın eşyaları, alım-satım karlarını, ne zeki olduğunu, ne çok para kazandığını anlattıkça değil, alınıp satılamayan şeyleri konuştukça konuşulmaya değer bir insansın..Sevilmek için gerek yok bu kadar rezilliğe, sevginin fiyatı yok ki..Sustukça biz senin karşında, hasetten tutulduğu için sustuğumuzu zannederken sen, biz senin yerinde olmak için can atmıyoruz, o komik haline gülmemek için dilimizi ısırışımızdandır sessizliğimiz…      

7 yorum:

  1. İçindeki yazar geri donmus Elifcim, çok özlemişim yazılarını, yine hariks yazmışsın, hepsine ayrı ayrı katılıyorum, özellikle şu beş yildizli otellerin içine girip kendini hapsedip hicbir yer hiçbir eser gormeden dönerek harika bir tatil yaptim yedim içtim yattım diyenlere ben de çok gülüyorum, gitmesinler demiyoruz tabi ama bir Sideye de gidip bir kusadssina gidip onca guzelim eseri görmeden hatta merak etmeden donenlere söylüyorum ben, yazık onlara değil mi Elifcim can bogazdan gelir ve çoğu zaman boğazdan gider:))

    YanıtlaSil
  2. Bir çok şey bir araya gelip, çok hiddetlendirmiş seni ama mümkün olduğunca boş vermeye çalışmak en iyisi çünkü yazsan da, söylesen de gene sen gibiler anlayıp, tartıp, düşünüyor, onlar ne yazık ki aynı nakarat, aynı aynı... :))

    YanıtlaSil
  3. elif
    ağzına sağlık,eline sağlık,gönlüne sağlık
    sevgiler

    YanıtlaSil
  4. AGZINA GÖNLÜNÜ SAĞLIK:)) nE GÜZEL DE YAZMIŞSIN,GÖRMEMİŞLİĞİ VE CEHALETİ

    YanıtlaSil
  5. alınıp satılamayan şeyleri konuştukça konuşulmaya değer bir insansın..
    bu sözü çok sevdim

    YanıtlaSil
  6. cehalet ve eğitimsizlik, sonradan görmelik, param kadar konuşurumculuk, mış gibi hayatlar, pahalı olan herşeyin zevkli, küçük mutlulukların hasır altı edildiği bir insanlık:(
    nereye gidiyoruz bilmiyoruz, nerden geldiğimizi bilmediğimiz için:(
    Genel toplum özetimiz işte.

    YanıtlaSil

Ne dersiniz?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...