14 Mart 2014 Cuma

Biz İstanbullular..


Ömrümün yarısında buradan başka yer görmediğim için, her yer burası gibi sanmıştım, herkes buralı gibi...Ama diğer yarısına geçtiğimde ömrümün anladım ki, eller var bizim ele benzemez, diller var bizim dile benzemez..Üstelik haberlerde, hava durumunda ilk sırada yer almaya o kadar alışınca insan, İstanbul'a kar yağmadan ülkeye kış gelmeyince mesela, ya da sadece bu şehrin elektrik-su kesintileri haber olunca, burada başlayan filmlerin oralara gitmesi bazen hayli de vakit alınca, oralar tenha sanıyor, oralardaki 60 milyonu hiiç fark etmeden..Ve farklılıkları ilk farkettiğinde şaşırıyor aynı topraklardaki binbir renge..

Biz buralılar, "nerelisin" diye sormayız hiç kimseye mesela..İstanbul'dadır ya artık, doğru yolu bulmuştur ya sonunda, bizdendir, sormaya gerek mi var? Dinini de merak etmeyiz kimsenin, inancını da, bize ne ki? Bu şehirde herkese yetecek kadar camimiz var, kilisemiz, havramız, sinagoğumuz, ateşimiz, havamız, suyumuz, gerisi kişi ile inancı arasında..Ama unutmayız birbirimizi, müslümanlar kandillerde helva götürürler hristiyan komşularına, onlardan çörek gelir..Bayramlaşırız birbirimizin bayramlarında..

Bizim burada çabuktur her işimiz, bir gün önce planlar, ertesi gün hızla harekete geçeriz, aheste yürümeyiz, yoksa yetişemeyiz hiç bir yere..Zamanımız kıymetlidir, taşı toprağı değil ama saatleri altındır bu şehrin, evden 15 dakika geç çıkmak bazen bütün bir güne mal olur, biliriz..

Biz buralılar politik değilizdir, bize ikram yapıldığında istersek isteriz, yoksa yok, ısrardan hoşlanmayız, özgürlüğümüze müdahaleden, üstümüze üstümüze varılmasından hoşlanmayız..Misafire de aynen böyle, sorarız, çay-kahve? İstiyorsa tamam, istemiyorsa da tamam.."teklif var, ısrar yok" bizim lafımız..Biz çocuklar da dahil her bireyi, aklı başında, istediğini, istemediğini bilen, aklı başında "ergen" kabul ederiz.. 

Biz burada, hepimiz birer küçük İstanbul'uz aslında; güzelliğinin farkındalığıyla kibirli, bir yanı yaşlanırken bir yanı günden güne gençleşen, gereğinden hızlı büyümekten yorgun, bütün kalabalığına rağmen terk edilmiş, görünüşte dimdik ama yüreği ezik, hep canlı, hep de heyecanlı...

Bugün neden paylaştım bunları? Çünkü tekrar etmek istedim bir defa daha, "buradan başka İstanbul yok".

3 yorum:

  1. Elif İstanbul, un yeri bir başka ne olursa olsun ne yaşanmışsa yaşansın İstanbul yaşamaya değer, seninde dediğin gibi başka İstanbul yok.

    YanıtlaSil
  2. Hep izmir den, izmirliden gelir böyle yazılar:) denizi kız, kızı deniz gibi izmir'in:) İstanbul için yazılacak en güzel şeyleri saffet tonguç tan dinlerim okurum. Seninki de iyi geldi.
    Ah istanbul istanbul olalı...
    İyi haftasonları

    YanıtlaSil
  3. Merhaba,
    İnsanlara nereli değil, insan olduğunu hatırlattığı için güzel bir yazı.
    Kolay gelsin.

    YanıtlaSil

Ne dersiniz?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...