Havalar Isındı, Balkonlara Çıkma Zamanı Geldi

Elimdeydi, bitmediydi, biri bitti biri kaldı falan derken, bitti gerçekten de sonunda...Uğraştırdı biraz ama, değdi bence sonuca..

İğne İplik dergisinin Mayıs 2008 sayısından bu modeller. Orijinali blackwork olan balkonları ben zincir işi ile yaptım. Zincir işi, yani suzeni de denilen bu tekniği merak ediyordum, nakış tekniklerini anlatan kitabımdan bakıp, öğrenip, uyguladım..Biraz zor mu, daha doğrusu zaman alıcı bir teknik midir nedir? Çok da hızlı ilerlemedi biliyorsunuz...

Evde daha önceki bir şeylerden artan duck kumaşı vardı, onun üzerine işledim, dolayısı ile etamin ya da keten gibi kolay olmaması bu yüzdendi belki de, neyse, sonuca bakalım biz...Tek bir teknikle yetinmem mümkün değil biliyorsunuz..Tabii tel kırma da öğrendim ya, her iki balkonda da, demir kaynak kısımları, söveler gibi bazı yerleri orijinal modelden farklı olarak gümüş tel kırmalarla bezedim (allah allaahh, anlatımı bile bi alengirli olduuu:))  



Diğer bir teknik de, saksıların içlerindeki çiçekler için kullandığım kurdele nakışı..Gerçi bunlara nakış değil, kurdele ile atılan düğümcükler demeliyim, çünkü minik ebatları öyle çok da rokoko gül kondurmaya müsait değildi tabii..

İlk defa uyguladığım bir şey de balkonların bazı işleme bölümlerinde gölgelendirme adına kuru pastelle yaptığım hafif taramalar..Değişik bir hava verdi ve inanın görüntünün derinliği açısından önemli fark yarattı..

Unutmadan söyleyeyim, saksıları da, teracotta renkli fimo hamurundan yarım saksılar şeklinde yapıp, pişirerek ve daha sonra da kurdele nakışlarımın üzerine yapıştırarak kullandım. Balkonlarım da çerçevelerine yerleştiğine göre, benim de balkonuma yerleşme zamanın geldiiii...