25 Kasım 2013 Pazartesi

Gazete Keyfi...ve özlem


Yok, benim değil bu seferki keyif, ben İstanbul'un bu kapalı, yağmurlu, soğuk ve bazılarına göre de kasvetli gününü bir elimde not defteri, bir elimde sıcak içecekler, bütüün bir gün kanal kanal gezip yemek tariflerini seyredip, not ederek geçirdim. Tam tembellik günüydü yani..Ama öyle demeyin yine de, nedense utanırız bundan ama, bünyenin de şarj olmaya, plan programlar yapabilmek için kendisini nadasa bırakmaya ihtiyacı oluyor arada..


Şemasını görür görmez aşık olduğum çalışmalardan biriydi, işledim, muradıma erdim. Köpekçikler artık hobi odamda benimle birlikteler..Ben odamda bir şeyler yaparken onlar da gazete okuyorlar bir köşede.. 


Köpek besleyenler bilirler, her köpeğin farklıdır gazetelerle ilişkisi. Bir ev köpeği olan Lucy, pek ilgilenmezdi evdeki gazetelerle..Fındık ve Fıstık ise bahçede unutulan her gazeteyi, neredeyse eşit kalınlık ve uzunlukta şeritler haline getirip bahçenin dört bir yanına eşit şekilde dağıtmakta ustaydılar. Bozo ve Sasha ise, yaramazlık yaptıklarında gazete ile yere vurduğumuzdan, ne zaman gazete görseler, kötü kötü bakıp oradan uzaklaşırlardı... 


Bu arada bu şemaya vurulma sebeplerimden biri de galiba bu yavrunun bizimkileri hatırlatması bana...Bilmem, kimseyi kokusuyla özlediniz mi hayatınızda, başka bir şey bu...


Hüznü bir kenara bırakıp konumuza dönersek, çerçevemi de Levent'e yaptırdım ve panoyu asıl gösteren de bunlar oldu doğrusunu söylemek gerekirse..İyi ki varsın eşim...

Bir dakika, aklım takıldı işte, sahi, siz hiç birini kokusuyla özlediniz mi hayatta?

1 yorum:

  1. zaten kokular değil midir hatıraları canlandıran. Koku hafızamız çok enteresan, bazen bizi çocukluğumuza götürür bazen de kaybettiklerimizi geri getirir sanki... sadece gözlerimizi kapatıp o kokuyu içimize çektiğimizde yanı başımızda değil midir hatıralar...

    YanıtlaSil

Ne dersiniz?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...