Kanaviçeyi ortaokulda öğrendim ve öğrendiğim andan itibaren, aşık etti beni kendine. Renk renk o ipliklerle, kağıdın üzerinde başka güzel görünen o desenlerin kumaşın üstünde başka güzel duruşu... Kanaviçe güzeldir, asildir, değerlidir...
Beyaz kağıda düz çizgi çizemeyen benim gibi resim özürlü birinin, kumaş karelini takip ederek dümdüz, hatasız resimler yapabilmesi...Kanaviçe kolaydır, basit değildir ama yalnız bırakmaz insanı işlerken, yardımcıdır...
İşleme sırasında şemayı takip etmenin gözlerdeki o yoruculuğundan yapılan ufak tefek hatalar her zaman işleyenle etamin arasında kalır, sırrını vermez kimselere...Kanaviçe vefalıdır, utandırmaz insanı, ne bugün ne de 50 yıl sonra..
Evdeki eski işlemelerden artan ipliklerle işlemek de çok güzeldir, yeni bir projeye iki avuç dolusu yeni iplik alarak, o iplikleri o minik çekmecelerden numaralarına göre seçip toplayarak başlamak da...Kanaviçe neşelidir, hayat doludur, hayattır...
O renkler, o kareler, iğne ile şema arasındaki o gidip gelmeler sırasında, akılda başka şeye yer kalmaz, dertli oturursun başına, kalkarken derdin şemadaki değer renge geçiştir artık, dünyan değişmez ama, derdin değişir... Kanaviçe avutur, her şeyi unutturur, kendini hep hatırlatır...
Minik sürprizler de sıkıştırırsın aralara, sadece senin ve dikkatli gözlerin yakalayabileceği...Kanaviçe muziptir, çizgidir çünkü sonuçta, yazıdır, alın yazısıdır belki de...Kanaviçe güzeldir..
güzellemene bayıldım... işlemelerin de nefisleme olmuş.. ellerine sağlık.
YanıtlaSil