İğne İplik Dergisi'nin 2011 sayılarından birinden bu çalışmam. Rize Keteni üzerine işledim.
Aylardır elimde sürünüyordu, yeni tamamlayabildim. Sebep tembelliğim değil ama, deseni sarı karbon kağıdı ile kumaşa geçirdim, işleme bitince belli olmasın diye ve gün ışığında görünen çizgiler gece ampuller yanarken tamamı ile ortadan kayboluyorlardı. Mecburen gün ışığı ile sınırlı zamanlar oldu çalışma saatlerim ve o zamanlarda da bildiğiniz gibi sokaklardaydım, fırt fırt fırt :)
Özellikle yapraklarda kullandığım adına "pesent" denildiğini öğrendiğim ve internet yardımı ile öğrenip ilk defa denediğim teknik çok hoşuma gitti, işlemesi de çok eğlenceliydi.
Gelelim çerçeveye. Çerçevecilere yaklaşık bir servet döktükten sonra, bu sefer kendi çerçevemi kendim yapayım dedim. Daha önce mekanizmasını başka bir yerde kullandığım duvar saatinin siyah plastik çerçevesini kullandım.
Unla suyu bulamaç yaptım, gazete kağıtlarını buruşturarak ve bu unlu suyla ıslatarak çerçeveye doku verdim. En tepesine ve en altına da elimdeki sermaik güller, çiekler ve yapraklardan yapıştırdım. Hepsini siyah ayakkabı boyası ile boyadım, kuruyunca üzerlerine süngerle tamponlayarak yadız yaptım, biraz kuruyunca nemli bezle sildim veee verniiikkk...
Çini desenli tablom, seni özleyeceğim bu kadar ay kucağımda taşıdıktan sonra, neyse, arada astığım yerden indirip, kucağımda gezdiririm seni, alışkanlık oldun çünkü, kolay mı?? :)
süper olmuş ellerinize sağlık
YanıtlaSilelifcim süper bir çalışma olmuş, çerçevesi ayrı güzel, işlemesi ayrı güzel, ellerine sağlık.
YanıtlaSilvov... işleme ayrı güzel çerçeve ayrı güzel ve bir eser bir çerçeveye bu kadar mı uyar... Elinize sağlık.
YanıtlaSilharika olmuş.hem desen, hem çerçeve.iyiki kendiniz yapmışsınız çerçeveyi.süper olmmuş
YanıtlaSil