Ne yaptım, ne ettim, kaldığım yerden devam edeyim anlatmaya. Bu da portmantonun içindeki koku kesesi. Gratis'ten aldım, içindeki taşlar kokulu, bir de kadın ayakkabısı var sanıyorum lüle taşından.
Bu yeni değil, ama öyle seviyorum ki bu halıyı, hatırını kırmak istemedim. Çin Halısı mı ne diyorlardı buna ben aldığımda. Açık renk olmasına rağmen temizliği inanılmaz kolay.
Yerdekinin hatırı kalmasın, ama tam tepesinde sallananın da hatırı var, değil mi?
Bu benim kuşlu panom, hatırlarsınız. Üzerindeki puantiyelerin renklerine uygun kulpları hızlı yapıştırıcı ile yapıştırıp, dolabın içine astık. Şemsiyelik, şapkalık falan olarak kullanmak üzere.
Bu kelebekli çerçeveler sarı yaldızlıydı ben Koçtaş'tan aldığımda. Bir süre de öyle kullanmıştım zaten. Sonraaa, aldım elime beyaz boyayı, önce boyadım, sonra zımparaladım. Sarı beyaz bir şeyler oldular ve şimdi bu haliyle beyaz dolaplarıma çok güzel uydular.
Bunlar da yine çok sevdiğim melekler ve nazar boncukları ile birer duvar süsü. Biri salon girişini biri de hobi odamın girişini süslüyor, hatta koruyor da diyebiliriz şu nazar olayını daha da abartıp :)
Herbiri ayrı güzel:)))
YanıtlaSilEllerine sağlık...Çok ferah bir görüntü olmuş...
YanıtlaSilhepsi birbirinden güzel
YanıtlaSil