7 Mart 2017 Salı

Buzlu Kestane



Kestaneyi severiz biz..Kestane şekerinin, Karyoka'nın yeri çok ayrıdır ama, soğuk havada bir kese kağıdı dolusu kestane kebabı, daha soğumasını bekleyemeden, parmaklar yanarak, dil kavrularak, kim bilir kaç günün açıymışçasına yemek, kabuklarını öbür, boş olan kese kağıdına tıkıştırırken, bir tane de yanındaki sevgili için soyuvermek.. Onun yeri çoook ayrı..

Gençlikte saymadan yenilen ve hep yarayan, bir şeylere iyi gelen her güzel şey gibi kestane de bir yaştan sonra vücuda girdi mi kolay gitmiyor, et-but oluyor, bir kese kağıdının karbonhidratı bir somun ekmeğe denk oldu mu çok sık yapılan yaramazlıklardan olamıyor..O zaman ne yapıyoruz, birazını yiyor, birazını saklıyoruz zor zamanlar için ve bence modern çağın eeennn faydalı icatlarından o deriiin deriiin dondurucularda..Sonra? Sonrası işte, çorbası oluyor pek güzel, tavuk suyuna, pirinçli..Pilavlarda hoş bir sürpriz, tavukların içinde tatlı bir merhaba..Evdeki "sineme geceleri"nde fırında pişeni eğlencelik oluyor. Pastaları, tatlıları oluyor, anlatsam netlere sığmaz..Mankenlik yapıyorlar eeen yeni mutfak bezlerime..Post oluyorlar en içteninden, en gerçeğinden..Sobanın üzerinden yükselip burnuma dolan o hafif yanık kokusu ile "çocukluğum" oluyorlar bir de en sıcağından.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne dersiniz?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...