İskandinav kültürüne göre evi korumak için evlerde saklanırmış periler, yeni yılda Noel Baba'nın yardımcıları oldukları da söyleniyor, evlere hediyeleri onların taşıdıkları da, bolluk, bereket, parıltıyı onların getirdikleri de.. orijinal adları ile "Christmas Pixies", Almanlar için de Elf galiba.. Bu yılın son bebeği belki de, en severek diktiklerimden..
Masal tadındaki bu söylencelerin hepsi bir kültürü simgeliyor benim gözümde, ne getirip ne götürecekleri değil, içimi ısıtmaları, yüzümü güldürmeleri, eve bir hoşluk katmaları gibi kriterlerim her şeyin önünde geliyor. Saat 24'te nar kırmışlığım, evin musluklarını açmışlığım, tüm lambaları yakmışlığım yok mu? var tabii..Evrene mesajımı kendi dilimle anlatabileceğim yöntemleri hep denedim, hiç de çekinmeden..Etkisi? Üst satırlarda anlattıklarım dışında, yani yılbaşı gecemizde içimizi ısıtmaları, bizi güldürmeleri ve o geceye unutulmaz bir hoşluk katmaları dışında etkisi var demek mümkün değil..
Ama bu tür güzellikleri bunlar dışında çok da bir şey beklemeden yaşamak, evdekilere yaşatmak, renk katmaktır hayata..Üşenmemeli, sonraya bırakmamalı, çocuksu sevincinden utanmamalı bu süslerin, ritüellerin, yılda bir defa oynana oyunların .Belki de "yeni yıla nasıl girerse insan öyle geçirirmiş ya o yılı", bu yıla çocukça girip, hep çocuk kalmak en iyisidir hayatın zorluklarına katlanabilmek için..Denemeye değmez mi?
Bu arada geyik, sadece Noel Baba'nın hediyeleri taşıdığı kızağını çekmekle kalmıyormuş, heybetli boynuzları ile Hayat Ağacı'nı sembolize ediyormuş, biliyor musunuz? Yerle gök arasındaki bağlantıyı sağlayan Hayat Ağacı'na bir selam vermeden de bitmesin bu post, değil mi?
İçinizdeki çocukla daha çok zaman geçireceğiniz bir yıl olsun bu gelen, mutlu yıllar..