27 Ağustos 2017 Pazar

Arada


Hani gitmekle kalmak arasında kalır ya bazen insan, yazmakla durmak, bitirmek ve devam etmek, konuşmak ve susmak..Oralardayım işte bu aralar, sessizliğim ondan, "ne yapıyorum, niye yapıyorum, kime yapıyorum, yapıyorum da ne oluyor, amaan artık yapmayacağım, belki biraz ara, sonra yaparım yine"ler, hepimizde zaman zaman olduğu gibi..

Blogum..Hiç kimse sesini duymazken yine de bir şeyler mırıldanarak hayatı kendisi için daha renkli hale getirebilmek için..Belki de bir yerlerden kendisini duyduğunu hayal ettiği, hiç yüzünü görmediği, hiç tanımadığı tek bir kişi için ilham olabilmek, bir sabah neşesi, bir umut olabilmek için..Belki de suya yazı yazmak, geçip giderken bu dünyadan hızla, ve her geçen saat daha da hızla, ardında çiçek kokulu hafif bir rüzgar bırakabilmek... Vakit öldürmek bu camın önünde, vakit öldürtmek canı sıkılan birilerine kendi camlarının önünde belki de sadece..Üretmeye sebep yaratmak, ürettiklerine "aferin" almaya çalışmak, kendini, evini ve hayatını "BBG Evi"ne çevirmeden paylaşmak, fikir almak, fikir vermek, gelişmeye çalışmak, değişmeye uğraşmak..Bakalım, çıkacak bu yolun sonu belki bir yerlere, sıklıkları azalsa da sohbetlerin, belki devamı hep gelecek, bilmiyorum..      



O arada, yani yokken, yani düşünürken derin derin, hayata devam, işlemeye, üretmeye, süslemeye..Her şey eskisine benzer devam etse de, başka diyarların kokusunda, rüzgarında, kendini kaybedip baştan bulurken insan, ne güzeldir o yeniden keşif anları..Aynadaki o her günkü akis değildir artık, daha çok sever insan bir süre ayrı kaldığı minderi çökük koltuğunu, ve daha gerçekçidir artık o çekmece köşelerinde umutları ile toz toplayan "kalabalık misafirler geldiğinde kullanılmaya hazır" bekleyen 12 kişilik yemek takımlarına ihtiyacı konusunda..Atamadıklarını atmak, bırakamadıklarını bırakmak, başlayamadıklarına başlamak daha kolaydır şöyle bir kaç metre öteye çekilip uzaktan bakınca hayatına.. 

"Siz bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım" der her hüzünlü mektup başlarken vedaya..Vedaya gerek yok, yakında ya da uzaklarda, buluşuruz yine arada..Hele bir düşüneyim, kendimden gideyim, kendime döneyim, kendimi özleyeyim biraz, özleteyim de kendimi, görüşürüz yine arada..Belki bir şarkının her sesinde, belki bir sahil meyhanesinde... 

6 yorum:

  1. yok yok gitme. ben senden farksız mıyım? inadına blog diye ayak diretmekten fazla bir şey olmasa da yaptığım devam ediyorum, devam et az da olsa seyrekte olsa devam et lütfen.

    YanıtlaSil
  2. Evet, sizleri görünce gayrete geliyorum, günden güne azalan okunma, yorumlanma sayılarını gördükçe şevkim kırılıyor..İki ileri bir geri, bakacağız artık bakalım :))

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Elif

    Bu satırlar hepimizden bir parçayı anlatıyor. Ben buraya gelmeyi sıcacık paylaşımları çok özledim
    Gitmeyin bir yerlere n'olur. Kendiniz için yazın olur mu?

    YanıtlaSil
  4. Unutmadan;
    Bu ablonu işlemeyi hep istemişimdir lakin küçük evde duvar kalmadı ki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de işledim, bekliyor maalesef, bakalım nereyi bulacak? Evet, kendimiz için belki de, "sadece kendimiz için" yapmaya alışmamış ki, ama alışmalı insan, daha değerli kim olabilir ki hayatta..Sen yoksan, sana ihtiyaç duyanlar da yok..Değil mi aslında?

      Sil
    2. Evet, aynen öyle :))

      Sil

Ne dersiniz?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...