30 Eylül 2011 Cuma

Dosya ya da Kağıtlık


Söylüyorum ya bu aralar kendime çalışıyorum diye, bu da printer'ın yanında yöresindeki A4 kağıtlar için. Ahşap dosyalığı Rosy Bej ile boyadım ilk önce.


Kenarlarını maskeleme bantı ile kafes afes olacak şekilde kapatıp, taba gibi açık bir kahverengi ile boyadım. Altındaki çekmecenin kulpunu da aynı renkle boyadım, en kenar kısımları da aynı renkle bir parça süngerle tamponlayarak süsledim.


Rafta dururken görünecek kısım olan en uzun kenarına ise hamur kabartarak etiket şeklinde figürler yapıştırdım. Artık A4ler içinde kırışmadan duracaklar, oaraya buraya devrilip beni sinir edemeyecekler.

29 Eylül 2011 Perşembe

Biscornu Yaptım



Yani bir tür iğnedenlik. Farkı sadece şekli.


2 kare parça etamine desenler işledim. Pembe, kırmızı ve kahve tonları ile.  

Bu arada bu tonlar ne kadar yakışıyormuş birbirine, insan üst üste giymeye çekinir ama, çok iyiymiş uyumları meğer. 

Sonra birinin köşesini diğerinin kenarlarından birinin ortasına denk getirip, başlıyorsunuz dikmeye. Bitmesine az kala içini doldurup, dikişi de tamamlıyorsunuz. Sonra her iki yüzde de ortalarına birer boncuk dikerek, tamamlıyorsunuz.




İğnedenlik olarak performansı konusunda bir şey söylşemek için çok erken ama, salonda süs olarak gezdireceğim sanırım bir süre. Hem renkleri, hem de şekli sebebi ile şu aralar elimden bırakamıyorum, ahyran hayran seyrediyorum elime alıp alıp.

Meral Sanat Evi 3.Hediye Çekilişi

Meral Sanat Evi 500 izleyiciyi geçti, bunu hep birlikte kutlamak için de bir hediye çekilişi düzenledi. Nice nice 500ler diliyorum, henüz tanışmayan varsa, bu güzellikleri kaçırmasınlar derim, tabii çekilişi de...

28 Eylül 2011 Çarşamba

Kuş Evi


İşte ben de bir kuş evi sahibi oldum sonunda. Çatısına şekilli makaslarla kestiğim iki farklı desendeki dekupaj kağıtlarını yapıştırdım, bacasında da fotoğrafta belli olomuyor ama "love" yazılı bir seramik parça var.


Pencerenin üzerindeki "hello" yazılı cep ve altındaki kuşlar hamur kabartma. Tünekteki ise minicik bir kuş, eski bir tokamdan söktüm. 


Yan taraftaki çitler adana kebap şişi, kestim, beyaza boyayıp, az kahverengi ise eskittim, çit yaptım. Bembeyaz kuş evimde sadece evin içini boyamadım, o kadar uğraşamadım yani, ama olsun, evin dekorasyonunda natürel ahşap tercih etmiş benim kuşlar, olmaz mı yani? :)

27 Eylül 2011 Salı

To Do List


Bayılırım liste yapmaya, sonra bazılarını yapıp veya alıp onları silmeye, armakarışık hale gelen listeleri temize çekip yeni listeler yapmaya. Kişilik testlerine göre teknik kişilikten kaynaklanıyormuş. Peki, ne yapalım. O zaman bir liste yapalım geliştirmemiz gereken kişilik özelliklerimiz için hemen :)

Liste sevince, bu tür not kağıtları, hele de to-do listleri de seviyorum. Internette bulup çokça bastırdığım bu liste kağıtlarını, renklerine uygun dekupaj kağıdı yapıştırdığım genişçe bir buzdolabı magnetine kurdele ile tutturdum. Listeyi yapmaya buzdolabının üzerinde başlıyorum, sonra kopartıp her yerde devam ediyorum. Ben liste yapmayı seviyorum. 

26 Eylül 2011 Pazartesi

Gözlük Kabı


Bu süslü gözlük kabı da annem için. Bu aralar onu biraz fazla mı şımartıyorum yoksa, dur şimdi kafam karıştı, neyse.

Kahverengi keçeyi arasına fırfırlı kurdele geçirerek diktim. Keçeyi keserken evdeki mevcut bir gzölük kabından faydalandım tabii. Kenarına kendinden pul, boncuk işşlemeli bordürden diktim. Kullanmadığım bir broşun da iğne kısmını söküp, broşu boncukların aralarından geçerek keçeye diktim. Çok sevdindi, "benim de ihyiyacım vardı" dedi. Çok cool kadındın benim annem, öyle çok fazla sevinç belirtisi gözstermez, güzel söz söylemez, bu sözler "bayıldım, harika olmuş" anlamındadır ama, ben anlarım onun dilinden. 

25 Eylül 2011 Pazar

İğne Defteri

 Sonunda ben de kendime iğne defteri yaptım.  Dışı keçe, üzerine basit tekniklerle renk renk çiçekler işledim, bir de kuş evi kondurdum tabii, kuş evi olmadan olmaz.


Arı şeklindeki iki düğmemle de çiçeklerin üzerinde uçuşan arıları yaptım.


İğne defterimin iç kısmını ise elimde kalmış bir patcwork kumaşından yaptım.


Defterimin sayfaları da yine defterin dışında kullandığım keçeden, kenarlarını sürfile makası ile keserek zigzag desenli yaptım.

Deftere takıp kaldırmak için evdeki iğneleri toğplamaya başladım da, meğer ne çok iğne almışım her boydan. Aradığımda bulamayıp tekrar tekrar almışım belli ki, o zaman iyi ki diktim bu defterimi, aferin :) 

Cam Tabak Süsleme


Annem için, onun eski bir çocukluk fotoğrafından esinlenerek bir tabak yaptım. Annemin kucağında kocaman bir kedi ile küçücük bir kızken çekilmiş bir fotoğrafı vardı. Önce onu kullanayım dedim ama, kedisi ile ders çalışan bu tatlı kız çocuğunu görünce daha esprili geldi, bunu kullandım. 

Cam tabağın arkasına dekupaj tutkalı ile yapıştırdığım resmin üzerine önce beyaz enamel boya sürdüm. Sonra çatlatma verniği, sonra da sarı yaldız boya. Böylece tüm çatlaklarım yaldızla doldu, tabağım da annemin evindekini yerini aldı.

24 Eylül 2011 Cumartesi

Tavşanlı Abajur


Abajur işine iyice ısındım ya, şimdi de evdeki abajursuz yerleri tespit edip, onları dolduruyorum. Bu da kahve köşesi için. Koca evde iki kişi yaşamanın avantajı, şu köşe kış köşesi, bu köşe yaz köşesi diye her tarafta bir romantik köşe oluşturabilmek :)


Yapı marketten her şeyi hazır halde aldığım abajurun krem rengi gövdesine peçeteden kestiğim iki tavşancığı dekupe ettim.


Krem rengi keteni abajurun başlığına göre, biraz da yapıştırma payı bırakarak kesip, kenarlarına kanaviçe tavşancıklar işledim. Delikleri çok minik olduğundan, çarpı şeklinde değil, nokta nokta görünüyor işlemeler. 


Hem içten hem de dıştan, kumaşın kalpağa yapışma yerlerini de örtecek şekilde bu papatyalı sutaşını yapıştırdım. 


Dış kenara bir de peçetenin renklerine uygun kahverengi fırfırlı kurdele yapıştırdım.


Abajurun arka kısmındaki kat yerinin üzerine de aynı sutaşından kestiğim papatyaları ayrı ayrı yapıştırdım, şöyle bir hoşluk oldun, diye...


İyi oldu, eve gelenler hazır zannediyor, ben de kalpak kaplamanın bu kadar kolay olabileceğini düşünmemiştim, diğer odalardaki abajurlarla devam ederim artık. Galiba benim meraklarımdan biri de abajur, neredeyse abajursuz odam yok İstanbul'da da, yazlıkta da, bir banyo bir de mutfağı atlamışım, allah allah :)

Savaş Uçaklı Kutu


Bu kutuyu da eşime yaptım. Eşim maket uçak yapar ve bu tür eski uçaklara meraklıdır. Bu resmi bulunca hemen bastırdım ve altını oksit sarıya boyayıp mumladığım, üstünü de krem rengine boyadığım bu kutunun üzerine yapıştırıp, kutunun kenarlarını da eskittim. Kutunun içini oksit sarı bıraktım. Kutunun alt kenarına uçağın rengine uygun bir dekupaj kağıdından kestiğim şeridi yapıştırdım.

Son olarak da uçağın üzerine mozaik sıvısı sürerek, biraz bombeli şekilde görünmesini sağladım, biraz üç boyutlu gibi dursun istedim.

Bu işleri sadece çiçek böcek, ayıcık sanan birisi olarak bu kadar erkeğe uygun bir çalışma karşısında şok olduğunu söylemem gerek yok sanıyorum :)

23 Eylül 2011 Cuma

Çamaşır Günü

 

Çamaşırları yıkamış, kurutmuş, katlamış, katlamış, sepete yığmış. Minik kedi de dayanamamış, yastığını en tepesine atmış, üstünde uykuya dalmış.

Ahh bu modeli görünce kendimi kaybettim, iplerimi topladığım gibi işlemeye başladım. Aslında yine çamaşırla, ütüyle ilgili bir yerlere dikecektim işlediğim parçayı ama, eşim Levent de çok beğenip kıyamayınca, pano yapmaya karar verdik. Hatta etrafındaki paspartunun modelini de o seçti ve yaptı. Ne dersiniz, bu puantiye meseleleri bulaşıcı galiba :)


Bu sefer fotoğraflarımı da Levent çekti, işte size iki yakın çekim.




Bu arada, kedinin yastığının ucundaki iki minik sarı küskülü ben iple ayrıca yaptım, dolayısı ile boyutlu duruyor, kedinin kurdelesini de yapmak aklımdan geçti ama, küçük ve tek bir son dokunuş daha iyi olur, abatmayayım, dedim.

22 Eylül 2011 Perşembe

Kelebekli Kutu Yenileme


Plastik bir saat kutusuydu aslında. Şekli güzeldi de, siyah plastik haliyle görünüşü çirkindi. E, benim de bir notluğa ihtiyacım vardı, zaten bu aralar kendimi bilgisayar masasının üstünü doldurmaya vermiştim hazır :)

Kutunun kenarlarına rölyef pastası ile kabarıklıklar yaptım. Sonra hepsini koyu kahverengiye boyadım. Kutunun tam üstüne kelebekli bir dekupaj resmi yapıştırdım. Resimle kutunun birleştiği yerlere de biraz tamponlayarak aynı kahverengiden sürdüm. Kutuyu daha kolay açıp kapamak için de kutu kapağının iç kısmına bir parça kahverengi kurdele yapıştırdım. İçine de post-itleri doldurdum, printerın üstündeki yerini aldı.

Eskitme Tabak


Meşhur misafir yatak odasına bu tabak da. Sürahinin altına koymak için. Krem ve yeşil olan odanın renklerine uygun olması için önce krem rengine boyadığım seramik tabağın üzerine dekupaj resmi yapıştırdım ve çatlatma verniği sürüp, yeşile boyadım. Çatlamalar bitince biraz yaldıza batırdığım ve fazlasını iyice aldığım fırça ile süpürerek biraz yaldızı yer yer dökülmüş de eskimiş tabak havası vermeye çalıştım.

21 Eylül 2011 Çarşamba

Sabun Süsleme


Ani çıkan bir ev ziyareti, ne yapsam, ne götürsem derken, evin dekorasyonunu bilmediğimden banyoya bir şey yapmaya karar verdim. E banyonun renklerini de bilmiyorum, ne yapayım? İşimi garantiye alıp, beyaz ve açık kahve tonlarında karar kıldım.

Beyaz sabunlar ve beyaz kurdelelerle birlikte kullandığım renkli kurdeleler, hazır kumaş çiçekler, kuru çiçekler ve beyaza boyadığım bir hasır sepet. Çok şık oldular, ev sahipleri de çok beğendiler.

Not: Bu arada banyo renkleri de beyaz ve bej çıkmaz mı? Siparişle yapmış kadar oldu yani.

Minik Bir Melek


Bu minik melek kanaviçe deseni görünce vuruldum. Akşamları televizyon karşısında yavaş yavaş işledim. Elimde boş bir tuval vardı, üzerine bu dantelli dekupaj kağıdını yapıştırdım. Ortasına etaminimi, kenarına da süslü püslü bir bordür, kurdeleli ve güllü. Kızcağız kanaviçe iplikleri taşıdığından en çok hobi odalarına yakışır da, bende de o yok. Olsun, hayali bile güzel :)

20 Eylül 2011 Salı

Lavantalı Lavantalık


Eee, her şey başka bir ihtiyacı tetikliyor, tüketim üretimi doğuruyor haliyle. Lavanta torbaları yapıp yapıp doldurduğuımdan, evde artık bir de "lavanta" var stokladıklarım arasında. Plastik kapaklı bir teneke kutuyu kahvarengiye boyadım, lavantalı panodan artan iki lavanta resmini üzerine yapıştırdım. Yine hastalığım depreşti (kuş konduranus), üzerine bir parça dantelle bir kaç kumaş gül goncası ekledim. Lavantaların bir kısmını doldurdum, kalanı için tekrar bir şeyler bulmam lazım, bitmiyor, bitmiyor, lavanta bereketli bir şey galiba :)

Lavantalı Pano


Bu lavanta resmini çok seviyorum ben, bazı bloglarda peçetesini de görüyorum ama maalesef ben bulamadım henüz o lavantalı peçeteyi, resmi ile idare edeceğiz artık :)

Bilgisayarın arkasındaki duvar boş görünüyordu gözüme ne zamandır. Bu panoyu bulunca hemen aldım. Önce kaşmire boyayıp mum sürdüm, sonra da Rosy Bej ile boyayıp eskittim. Lavantalı bu resimden üç kopya yaptırdım. Önce birini yapıştırdım. Sonra çiçekli kısmından bir kat daha ama biraz daha yukarıya doğru yapıştırdım. üçüncü kopyayı ise lavantalarımın rengine uygun olarak mavi tonu bir fimo famuru kullanarak kabartıp yapıştırdım. İkinci kopyadan artan fiyonk resmini de ayrı bir mavi fimo hamuru ile tekrar kabartıp, ilk hamurun üstüne yapıştırdım. Bayağı zengin çiçekli ve neredeyse üç boyutlu bir lavanta demetim oldu. Fiyontan sallana lavanta yazısını da ayrıca kesip hamurla kabarttım ve yerine yapıştırırken bir parça keten ip koydum altına, lavanta demetine gerçekten iple bağlı gibi oldu. 

Tabii tahmin edebileceğiniz gibi bu kadarı bni kesmedi, başka çalışmalarda da kullandığım, çok sevdiğim kalpli düğmelerden iki adedini alta, birini de, lavanta etiketini yaparken kullandığım keten ipi de kullanarak yukarıya yapıştırdım. Hah, şimdi oldu, en son da bir de kuş kondurmazsam bitirmiş saymıyorum kendimi, aynen cümle sonlarını nokta koymadan bitirememek gibi bir şey, belki de bir hastalık :)   

19 Eylül 2011 Pazartesi

Kuşlu Pano


Bu panoyu internette bir yerlerde görmüştüm. Elime bir torba kare kare kesilmiş patchwork kumaşı geçince, "tam zamanıdır" dedim. Yapı marketten aldığım boş bir tuvali beyaza boyadım, üzerine dal, kuş kanatları, kuş kafaları ve gagaları şeklinde kestiğim farklı kumaşları kumaş yapıştırıcısı ile yapıştırdım. Altı ve üstünü de yine kumaş şeritleri ile süsleyince, panom tamamladı. Ne dersiniz, ben de patchwork yaptım diyebilir miyim sizce?  

18 Eylül 2011 Pazar

Zeytinli Kalemlik


Bu aralar kendime çalışıyorum, hatta çalışma masama. Bu da kalemliğim. Konserve kutusunu krem rengine boyadım, hafif sarı renkli peçetenin üzerindeki zeytinleri kesip, kalemliğin üstüne peçete tutkalı ile yapıştırdım. Abajurumda da kullandığım maviden de şöyle bir kenarına geçiverdim parmağımla. Çok başarılı bir dekupaj oldu, gören peçeteyi yekpare yapıştırdım zanneder, acaba renkleri mi iyi tutturdum bu sefer, yoksa konserve kutusu olmasında mı sır? bilemedim. Bilemedim ama çok sevdim.

17 Eylül 2011 Cumartesi

Mavi Papatyalar


Eski bir dolabımızı yeniden boyaıp, camlarını süsleyip, farklı bir amaçla yeniden kullanıma açınca, üstüne de yeni bir örtü şart oldu. Şöyle bulunduğu yerin mavi-krem renklerine uygun, kolay, hızlıca bitecek ama şık bir örtü. Hazır Rico örtülerden aldım, dikdörtgen olan şömentabl modelinden, her iki kenarına da bu papatyaları işledim. Krem rengi ile mavi tonları çok yakışıyorlar, hatta beyazdan daha mı çok ne. Böyle de bir örtüm oluverdi işte.

16 Eylül 2011 Cuma

Kuş Evlerine Bayılıyorum


Bu da internette pek çok yerde bulunan kalp şeklindeki etamin desenlerinden biri, ama kuşevi olunca sözkonusu olan, gerisi teferruat benim için :)

hemen işleyip, arkasına da krem rengi kalp desenli bir kumaş geçirip kalp şeklinde diktim, içine lavanta doldurdum. Kareli kurdele ile asılacak yer yaptım, hazır, böyle boncuğu ile satılan püsküllerden bir tane alıp onunla da püskülünü yaptım. Bayağı bir duvar süsü, kapı süsü gibi bir şey oldu, o yüzden dolap içine koyamadım, şu an biraz balkon kapısında, biraz radyatör borusunda, aklıma neresi eserse evde görebileceğim yerlerde sallandırıp duruyorum, henüz son durağını bulamadı :)

Mavi Abajur


Şu an bilgisayarın üzerinde durduğu masada bir abajura ihtiyacım vardı. Bir yerde bu seramik abajur ayağını görür görmez hemen atladım üstüne, kimseye kaptırmadan aldım, çıktım dükkandan. Sonra önce önündeki bir bölümü dışında tamamına rölyef pastası ile doku verdim. Kuruyunca krem rengine boyadım. Ön kısmındaki üçgen bölümü biraz krem, biraz mavi, biraz yaldız süngerle tamponlar yaparak kapattım. Biraz da dünyaya benzedi sanki görünüşü. Mavi ve krem renginin birleştiği yere biraz daha yaldız boya ile tampon yaptım.

Sonra mavi kısmın kenarlarına krem boya ile stencıl kullanarak süsleme yaptım. Bir avizeciden aldığım cam kalpağın ortasını biraz eski dantel, biraz kadife kurdele ve hazır bir çiçekle  süsledim. Artık bilgiyara masamın ışğını sadece tavana verip gözlerimi yormayan güzel bir abajuru oldu.

15 Eylül 2011 Perşembe

Monokrom Yastıklar


 Bu tığ işi parçaları ben diyeyim ortaokul, siz deyin lise 1, taa o zamanlarda yapmıştım, ama bir türlü bir yerde
 kullanamamıştım şimdiye kadar.





Sonunda yastık yapmaya karar verdim, yıkadım, bembeyaz olan renklerini biraz kırmak için çayın deminde  beklettim, yani zaten eskilerdi, iyice eskittim, kuruttum, ütüledim.


Koyu kahve, biraz da yeşile çalan bir ketenden diktiğim yastık kılıflarımın üzerine diktim. 


Yastık kılıflarımın arkasını bu sefer de düğmelerle kapattım, çok güzel çiçek şekilli sedefli düğmeler buldum.



Tığ işine meraklılar yakından fotoğraflardan faydalanıp yapabilirler, özellikle kızımız çok zarif.


Desenlerin kenarlarına da kahverengi kurdele geçirdim. Kurdeleleri köşelerde fiyonk yaparken, fiyonkları da birer çiçek şekilli düğme ile sabitledim.


Genellikle antika insanlara aile büyüklerinden kalır ama, işte kendi yaptığım bu tığ işlerim o kadar uzun yıllar beklediler ki, antika olduklarında ancak değerlenebildiler :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...